Examples of using "искренне" in a sentence and their turkish translations:
- Samimi misin?
- İçten misin?
Ben samimiyim.
Gerçekten üzgünüm.
İçtenlikle, seni kutluyorum.
Gerçekten çıldırdım.
Biz gerçekten endişeliyiz.
Gerçekten bundan pişmanlık duyuyorum.
Tom gerçekten üzgün görünüyordu.
İçtenlikle bundan şüphe ediyorum.
Umarım öyle değildir.
Ben gerçekten anlamıyorum.
Ben buna dürüst olarak inanıyorum.
İçtenlikle şaka yaptığınızı umuyorum.
Tom için gerçekten mutluyum.
Ne olduğu hakkında gerçekten üzgünüm.
Ben gerçekten pişmanım.
Gerçekten minnettarım.
Tom gerçekten burada olmaktan mutlu.
Tom Mary'yi gördüğüne gerçekten mutluydu.
Tom gerçekten üzgün olduğunu söylüyor.
Gerçekten onu demek istiyorum.
Tom'un samimi olduğunu düşünüyorum.
Tom yaptığı şeyi gerçekten seviyor.
Dürüst olmak gerekirse neler olduğunu anlamıyorum.
Onu yapmayacağını içtenlikle umuyorum.
Gerçekten Tom'un onu yapacağını düşünüyor musun?
Ben bir tanıtım için hevesliyim.
Özür dilerim, sana yardım edemem.
Ben eve geç döndüğüm için gerçekten üzgünüm.
Ben içtenlikle özür diliyorum.
İçtenlikle umuyorum ki yakında hastalığından iyileşeceksin.
Onu gerçekten sevdim.
Ona ulaşmayacağını içtenlikle umut ediyorum.
Mücadeleyi beyaz olmayan insanların kazanmasını yürekten istiyordum.
Onun davranışı beni gerçekten şaşırttı.
Bense dışında olduğumu hissettim. Ve o dünyanın içinde olmak için derin bir özlem duydum.
Nefret ettiğin bir şeyde başarılı olmaktansa sevdiğin bir şeyde başarısız olmanın daha iyi olduğunu içtenlikle düşünüyorum.