Examples of using "избегает" in a sentence and their turkish translations:
O benden sakınır.
- Tom benden sakınıyor.
- Tom benden uzak durmaya çalışıyor.
- Tom benimle muhatap olmak istemiyor.
- Tom kaçıyor benden.
Tom, Mary'den kaçınıyor.
Savunmacı ahtapot, kavgadan kaçınmanın bir yolu
Çoğu, yapılaşmış alanlardan uzak duruyor.
Tom neden benden kaçınıyor?
Tom Mary'den sakınıyor değil mi?
Mümkün olduğunda Tom Mary'den kaçınır.
O, karısının ölümü hakkında konuşmaktan her zaman kaçınır.
Trump'ın kendisi de küfür ve hakaret etmekten asla kaçınmıyor
Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.
Tom iyi bir kahkahayı sever ve mizah duygusu olmayan insanlardan kaçınır.
Tom arabamı ödünç aldığından beri benden veba gibi kaçınıyor.