Translation of "зелёные" in Turkish

0.078 sec.

Examples of using "зелёные" in a sentence and their turkish translations:

Они зелёные.

Onlar yeşil.

Деревья зелёные.

Ağaçlar yeşil.

Кабачки зелёные.

Kabaklar yeşildir.

Цукини зелёные.

- Kabaklar yeşildirler.
- Kabak yeşildir.

- Бананы всё ещё зелёные.
- Бананы ещё зелёные.

Muzlar hâlâ yeşil.

- Я съел зелёные яблоки.
- Я съела зелёные яблоки.

Yeşil elmaları yedim.

Бананы ещё зелёные.

Muzlar hâlâ yeşil.

Они не зелёные.

Onlar yeşil değil.

Почему листья зелёные?

Yapraklar neden yeşildir?

Зелёные выступают против всего.

Yeşiller her şeye karşıdır.

У неё зелёные глаза.

Yeşil gözleri var.

У него зелёные глаза.

Onun yeşil gözleri var.

Не все горы зелёные.

Tüm dağlar yeşil değildir.

У Тома зелёные глаза.

Tom'un yeşil gözleri var.

У Милли зелёные глаза.

Millie'nin yeşil gözleri var.

Я съел зелёные яблоки.

Yeşil elmaları yedim.

Горы не обязательно зелёные.

Dağlar mutlaka yeşil değildir.

Я люблю зелёные перцы.

Yeşil biberleri severim.

У Тома зелёные глаза?

Tom'un yeşil gözleri var mı?

У Мэри зелёные глаза.

Mary'nin yeşil gözleri var.

У меня зелёные глаза.

Yeşil gözlerim var.

Яблоки красные или зелёные.

Elmalar kırmızı veya yeşildir.

зелёные постройки — новые и модернизированные;

yepyeni ve teknoloji bakımından yenilenmiş yeşil binalar;

Зелёные бобы возможно есть сырыми.

Yeşil fasulyeyi çiğ yemek mümkündür.

У этого попугая зелёные перья.

Bu papağanın yeşil tüyleri var.

Бесцветные зелёные мысли спят яростно.

- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

Эти зелёные листья осенью покраснеют.

Bu yeşil yapraklar sonbaharda kırmızıya döner.

- Зелёные листья в парке приятны для глаз.
- Зелёные листья в парке радуют глаз.

Parktaki yeşil yapraklar göze hoş geliyor.

- Осенью эти зелёные листья краснеют или желтеют.
- Осенью эти зелёные листья становятся красными или жёлтыми.

Bu yeşil yapraklar güz aylarında kızarır veya sararırlar.

Тони видел зелёные поля и мирные деревушки.

Tony yeşil tarlalar ve küçük, sessiz köyler gördü.

У Тома светлые волосы и зелёные глаза.

- Tom'un sarı saçları ve yeşil gözleri var.
- Tom sarışın ve yeşil gözlü.

когда зелёные растения берут углекислый газ из атмосферы

kullandıkları fotosentez işlemi yoluyla

У неё зелёные глаза и светло-каштановые волосы.

Onun yeşil gözleri ve açık kahverengi saçları var.

- Она ненавидит зелёный перец.
- Она ненавидит зелёные перцы.

O, yeşil biberlerden nefret ediyor.

- Бесцветные зелёные мысли спят яростно.
- Безцвѣтныя зелёныя идеи яростно спятъ.

- Renksiz yeşil fikirler öfkeli uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkelice uyur.
- Renksiz yeşil fikirler öfkeli bir şekilde uyur.

Нет, цветы не зелёные, а красные, белые, жёлтые или синие.

Hayır, çiçekler yeşil değil, kırmızı, beyaz, sarı veya mavi renktedir.

У Мэри карие глаза, у её дочери зелёные, а у внука - голубые.

Mary'nin kahverengi gözleri var, kızınınkiler yeşil ve küçük oğlununkiler mavi.