Examples of using "замке" in a sentence and their turkish translations:
Şimdi eski bir kaledeyim.
Anahtarı kilitte bırakma.
Dudaklarım mühürlüdür.
Prenses kalede yaşıyor.
Kral, eski kale de yaşadı.
Bir kalede yaşamak istiyorum.
Prenses büyük bir kalede yaşıyor.
Şato perili olabilir.
Jim kilitin içinde anahtarı çevirdi.
Ağzımı kapalı tutacağım.
Sadece ağzımı kapalı tuttum.
Bir kale içinde bir kral yaşarmış.
Endişe etme. Dudaklarım kapalı.
- Anahtarları kontakta bıraktım.
- Anahtarları kontakta bıraktı.
Hep bir şatoda yaşamak istemişimdir.
Ağzını kapalı, gözlerini ise açık tut.
Sana sessiz kalmanı söyledim.
Ağzını kapalı tutmalıydın.
Teşekkürler Tom, ama prenses başka bir kalede.
Bir kalede yaşamak isterdim.
ve anahtarın kilitlenişini duydum.
Eğer söyleyeceğin bir şey yoksa, dudaklarını kapalı tut.
Türkiye, ağzını kapalı tuttuğun sürece güzeldir.
Tom anahtarı kilitte unuttu.
O, çenesini kapalı tutmalıydı.
Çenesini kapalı tutmalıydı.
Çenemi kapalı tutmalıydım.