Examples of using "большом" in a sentence and their turkish translations:
O büyük bir evde yaşıyor.
Okulu, büyük bir tepenin üzerindedir.
Ulusalcılara göre kaosa bürünmüş bu büyük dünyada,
Biz büyük bir şehirde yaşıyoruz.
- O, büyük bir evde yaşıyor.
- O büyük bir evde yaşıyor.
Onlar büyük bir evde yaşıyorlar.
Ben büyük bir şehirde yaşıyorum.
Prenses büyük bir kalede yaşıyor.
Tom büyük bir evde yaşıyor.
O, büyük bir evde yaşıyor.
Peki, büyük kentte hayat nasıldır?
beceriksiz, aşırı nazik, dürüst insanlara ihtiyacımız var.
Kendine büyük evi aldı.
Büyük bir şehirde yaşamak istiyorum.
Okulu, büyük bir tepenin üzerindedir.
Mary'nin anne ve babası büyük bir evde yaşarr.
O oldukça büyük bir konakta yaşar.
Tom çok büyük bir evde yaşıyor.
Tom büyük bir evde yalnız yaşıyor.
Sizden büyük bir iyilik istiyorum.
Ebeveynlerim büyük bir evde yaşıyor.
O, çok büyük bir evde yaşar.
Tom'un ailesi büyük bir evde yaşıyor.
Büyük bir şehirde yaşama isteğim yok.
Yakında büyük bir şehirde yaşamaya alışacaksın.
ülkedeki en büyük şehirdeydim.
Avustralya'nın Büyük Set Resifi'nde gecenin bir yarısı.
Japonya'nın Kanada ile çok ticareti var.
Büyük bir şehirde yaşamayı isterim.
Büyük bir konakta yaşamak istemiyorum.
Büyük bir şehirde yaşamak istemiyorum.
Tom havuzlu büyük bir evde yaşar.
Tom Mary'den büyük bir iyilik rica etmek istedi.
Mike'ın annesi evlenmeden önce büyük bir şehirde yaşadı.
- Tom Boston gibi büyük bir şehirde yaşamak istedi.
- Tom, Boston gibi büyük bir kentte yaşamak istiyordu.
Tom büyük bir evde tamamen tek başına yaşıyor.
Dün gece büyük bir akşam yemeği partisine gittim.
Biri beyaz ve biri siyah renkli iki küçük sincap, büyük bir ormanda yaşadı.
Sen hiç uzun mesafe ilişkisi yaşadın mı?
Bu, benim geldiğim yerde çok yaygın bir tabir.
İki küçük tavşan, beyaz tavşan ve siyah tavşan, büyük bir ormanda yaşadılar.
Çok şaşkındım.
Büyük bir şehirde mi yoksa küçük bir kasabada mı yaşamayı tercih edersiniz?
Eldivenin parmağında bir delik var.
Küçük şehirdekiyle büyük şehirdeki kitapçı arasındaki fark nedir?
iğne ve minik tüylerle kaplı, yaşlı bir altınfıçı kaktüsüne göre çok daha kolay olacaktır.
Kent yaşamının avantajları ve dezavantajları vardır.
Bu gölde çeşitli balıklar var.