Examples of using "Принцесса" in a sentence and their turkish translations:
Gerçekten bir prenses misin?
Prenses bekliyor.
Prenses kelimelerle tarif edilemeyecek kadar güzeldi.
Prenses neredeydi?
Sen benim prensesimsin.
Kralın kızı bir prensestir.
Mary bir masal prensesi.
Prenses eldivenlerini çıkardı.
- Prenses bir komi olarak kılık değiştirdi.
- Prenses kendini bir komi olarak gizledi.
Günaydın prenses.
Güzel prenses, prense aşık oldu.
Tatlı rüyalar, benim prensesim.
- Küçük prensesim nerede?
- Hani küçük prensesim?
Prenses piyanonun yanında durdu.
Prenses kalede yaşıyor.
Prenses, anında prense aşık oldu.
Mary'nin en sevdiğim film "Prenses Gelin"dir.
Prenses gözleri kapalı yattı.
Prenses altından yapılmış bir arabaya bindi.
Prenses büyük bir kalede yaşıyor.
- Bir prenses olduğunu hayal etti.
- Rüyasında bir prenses olduğunu gördü.
Prenses imparatordan af diledi.
Hani küçük prensesim?
Sen bana bir prenses olduğumu söylemiştin.
Bir zamanlar, güzel bir prenses yaşıyordu.
Teşekkürler Tom, ama prenses başka bir kalede.
Kız kardeşin sanki bir prenses kadar asil görünüyor.
Prens ve prenses hemen aşık oldular.
Prenses saraydan kaçmak için bir oğlan gibi giyindi.
Bir zamanlar güzel bir prenses varmış.
Prenses saat tam dokuzda dört atlı arabasıyla geldi.
Prenses büyüdüğü zaman büyük bir mesafe yaşayan bir prens ile nişanlandı.