Examples of using "жестоко" in a sentence and their turkish translations:
- O acımasız.
- O zalim.
Tom ciddi olarak dövülmüştü.
Zalimdi.
O çok zalimce.
Çok fazla ihanete uğradığımı düşünüyorum.
Tom ciddi bir şekilde yenildi.
İran hükûmeti bu protestoları şiddet kullanarak bastırdı,
Hayvan deneyi acımasızdır.
Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.
Ölümden korkmak, ölmekten daha acımasızdır.
Biz doktorlara şiddet uyguluyorduk hatırlıyor musunuz?
Ona böyle şeyler söylemekle vicdansızlık etti.
Tom 20 Ekim 2013'te vahşice öldürüldü.
O, vahşice öldürüldü.
Canlı bir ıstakozu kaynar su dolu bir kaba atmak acımasızca.
Ulus, Vietnam'daki savaş yüzünden acı bir şekilde bölünmüştü, Siyah Amerikalılar hala