Examples of using "дышала" in a sentence and their turkish translations:
O zor nefes alıyordu.
- Hızlı hızlı soluyordu.
- Nefes nefese kalmıştı.
- Soluk soluğa kalmıştı.
- Nefes nefeseydi.
- Diana nefesini tuttu.
- Diana zorlukla nefes alıyordu.
- Diana nefes nefese kaldı.
Mavi ve yumuşaktı ve nefes almıyordu.
Hayatta olduğunu, nefes aldığını görünce içim rahatladı.