Examples of using "домашнюю" in a sentence and their turkish translations:
Ödevimizi yaptık.
Ev ödevimi yapıyordum.
Herkes ev ödevini yaptı mı?
Ev ödevini teslim et.
Ben ödev sevmiyorum.
Bana ev ödevini göster.
O, ev ödevini yaptı.
Ödev yapmak oldukça sıkıcı.
Ev ödevini yapmayı unutma.
Ödev yapmayı sever misin?
Ev ödevini yapmak hoşuna gidiyor mu?
Emily ödevini yapıyor.
Ödevini kendin mi yaptın?
Tom ev ödevini tek başına yaptığını söyledi.
Çocuk ödevini yarıda bıraktı.
Ödevini yapmayı bitirmedin mi daha?
Onun, ev tozuna alerjisi var.
Yarına kadar ev ödevini bitirmiş olacak.
O, ödevini yarı bitmiş bırakır.
Ev ödevin ne zaman hazır olacak?
Akşam yemeğinden sonra ev ödevimi yaptım.
En ödevini yapmalıydın.
Tom hâlâ ev ödevini yapıyor.
Saat dokuza kadar ev ödevimi bitireceğim.
Özür dilerim. Ödevimi yapmayı unuttum.
Ev ödevini yapmayı unutmayı sürdürmeye devam et.
- Tom'un ev tozu alerjisi var.
- Tom'un ev tozuna karşı alerjisi vardır.
- Tom'da ev tozu alerjisi var.
Ev ödevimi yaptığımda, geleceğim.
Akşam yemeğinden önce ev ödevimi bitirmeliyim.
Onu ödevimi yapmaya zorladım.
Akşam yemeğinden sonra ev ödevimi yaptım.
O, ev ödevini akşam yemeğinden önce yapmaya alışkındır.
Tom henüz ev ödevini yapmadı.
Neden onlar ev ödevlerini yapmıyor?
Ona ev ödevimi yaptırdım.
Ev ödevini yapması için sık sık kız kardeşime yardım ederim.
Tom ödevini yaptı.
Derhal ev ödevini bitirmelisin.
Bu öğleden sonra ev ödevini yapacak mısın?
Tom Mary'nin ev ödevini yapmasına yardım etti.
Ev ödevimi okula getirmeyi unuttum.
Ev ödevi yapmakla meşgulüm.
- TV izlemeden önce ev ödevini yap.
- Televizyon izlemeden önce ödevini yap.
Ev ödevimi yapamayacak kadar çok uykuluyum.
Keşke ödevimi yapsaydım!
Ödevimi yaptım.
Ödevini kendisinin yapmış olması pek olası değil.
Ev ödevimi yapmayı planlıyordum ama uyuyakalmışım.
Ödevini yapmak için Tom'un zamanı yoktu.
Bir gün, o bana evcil bir kedi istediğini söyledi.
Biri ev ödevimi benim için yapmak ister mi?
- Bu arada ödevini yaptın mı?
- Aklıma gelmişken, ödevini yaptın mi?
- Söz açılmışken, ödevini yaptın mı?
Ev ödevini teslim etmedin.
Tom ev ödevini şimdi yapmak istemiyor.
Açıkçası, ev ödevimi yapmadım.
Bugün ev ödevi için gerçekten havamda değilim.
Ev ödevimi yapmak üç saatimi aldı.
Ben et, kabuklu deniz ürünleri, kümes hayvanları ya da et suyu yemem.
Tom ev ödevini yapmadı.
- Ödevimi bitirmedim.
- Ödevlerimi bitirmedim.
Ev ödevini bitirdi mi?
Tom'un, ev ödevini kendi başına yapmadığından şüpheleniyorum.
Ev ödevi yapmam gerektiğinde erkek kardeşim her zaman bana yardım eder.
Ev ödevini yapmayan tek kişinin ben olmadığıma eminim.
Son dakikaya kadar ev ödevimi ertelememiş olmam gerektiğini biliyordum.
Ne kadar meşgul olduğun önemli değil, ödevini yapmak zorundasın.
Bu öğleden sonra eve geldiğimde ev ödevimi yapacağım.
Senin için ödevini yapacağım.
Tom'un hafta sonundan önce ev ödevini teslim etmesi gerekiyordu.
Tom Mary'nin bütün ev ödevini kendi başına yaptığını düşünmüyor.
Meşgul olabilirsin ama yine de ödevini yapmalısın.
Pazartesi günü ev ödevini teslim et.
Bütün ödevlerimi yaptım ve kısa bir ara vermek istiyorum.
O, ev ödevini yaptı.
Sanırım ev ödevimi yapma zamanıdır.
Ev ödevimi yapacak zamanım yok.
Lütfen yarına kadar ev ödevini teslim et.
Ödevimi yaptıktan sonra arkadaşlarımla futbol oynadım.
Ev ödevimi yapmadım
Ev ödevimi bitiriyorum.
Eğer öğretmenine ev ödevini kaybettiğini söylersen, sana inanmaz.
Tom'un ev ödevini bitirdiğinden şüpheliyim.
Sanırım ev ödevine biraz daha zaman harcamalısın.
Ödevini yaptın mı?
Ev ödevimi bitirmek için daha fazla zamana ihtiyacım var.
Bundan sonra, ev ödevini yapmadan önce artık TV yok.
Tom, matematik ev ödevinin kopyasını çıkarmama izin verir misin?
Yapacak ödevin olduğunu biliyorum.