Examples of using "длинный" in a sentence and their turkish translations:
Parola uzun.
Masa uzun mu?
Bir filin uzun bir burnu vardır.
Ne derler bilirsin: Uzun burun, uzun horoz.
Ne kadar uzun!
Metin çok uzun.
Bu uzun bir liste.
Ne uzun bir salatalık!
O uzun bir gündü.
Kalem uzun mudur?
Bu uzun bir kalem.
- Onun boyu ne kadar?
- Onun boy uzunluğu nedir?
Pinokyo'nun uzun bir burnu vardı.
O ne kadar uzun bir köprü!
Onun uzun bir burnu vardır.
Onun uzun bir burnu var.
Bu halı çok uzun.
Bir ineğin uzun bir kuyruğu vardır.
O köprü uzun değil.
Uzun bir gün olacak.
Köprü ne kadar uzunmuş!
Fillerin uzun hortumları vardır.
- En uzun parmak orta parmaktır.
- Orta parmak en uzunudur.
Bu köprünün uzunluğu ne kadar?
Herkes için uzun bir gün oldu.
İstasyona kadar uzun bir yol var.
Yarın uzun bir günümüz var.
Uzun bir gün geçirdik.
Önümüzde uzun bir günümüz var.
O bu kadar uzun bir uçuş değil.
Film uzun ve sıkıcıydı.
Tom uzun bir gün geçirdi.
Onlar kanal boyunca uzun bir köprü inşa ediyor.
Japonya'da en uzun tünel nerede?
Bu, dünyanın en uzun köprüsü.
Çok uzun bir konuşma yaptık.
Köprü çok uzun ve çok yüksek.
Tom çok uzun bir gün geçirdi.
Bu film uzun.
Köpeğimin çok uzun bir kuyruğu var.
Uzun bir gün geçirdiniz.
Tom ile çok uzun bir muhabbetimiz oldu.
Bu bulvar geniştir ama çok uzun değildir.
Yorgunum. Uzun bir gündü.
Tom'la uzun bir görüşme yaptım.
Bu, şimdiye kadar okuduğum en uzun roman.
Mary uzun at kuyruğunu omzunun üzerinden attı.
Siyatik sinir insan vücudundaki en uzun sinirdir.
Film çok uzundu.
Benim listem oldukça uzun.
Onun biri uzun ve diğeri biri kısa iki tane kurşunkalemi vardır.
Onun biri uzun ve diğeri kısa iki kurşunkalemi vardır.
Bu uzun şifreyi ezberleyebilip ezberleyemeyeceğimi bilmiyorum.
Tom'la uzun bir sohbetim oldu.
Çok uzun bir gün geçirdim.
Bunu gurur yapmadan bu kadar uzun ertelemek yerine buraya daha erken gelmeliydin.
O, ona uzun bir tatile çıkmasını tavsiye etti, bu yüzden o, derhal işi bıraktı ve dünya yolculuğuna çıktı.