Examples of using "крови" in a sentence and their turkish translations:
A kan nakli gereklidir.
Kandan korkar mısın?
kan rengine,
Kan grubunuz nedir?
Tom'un bir kan nakline ihtiyacı var.
Çok fazla kan kaybettin.
Tom kan görmeye dayanamıyor.
Kan grubunu biliyor musun?
Kan testi normaldir.
Yerde hiç kan yok.
Yaralılar ne kadar kan kaybetti?
Biraz kan kaybettin.
Çok kan kaybettin.
Tom çok fazla kan kaybetti.
Kanda pıhtılar var.
Ben hiç kan görmüyorum.
Kanını istiyorum.
Çok kan kaybettim.
Kan testlerinden nefret ederim.
Toprak kandan dolayı kırmızıya döndü.
Kan bağışı için acil bir ihtiyaç var.
Kan vericiye acil bir ihtiyaç vardır.
Tom'a kan nakli yapıldı.
Tom biraz kan öksürdü.
Leyla çok kan kaybetti.
Hasta çok kan kaybetti.
Ben kan görmeye dayanamıyorum.
Benim kan grubum A pozitif.
- Sen bir kan verici olamazsın.
- Kan bağışçısı olamazsın.
kan sayımlarım normale dönmüştü
Bunları hepsi kadına verildi,
- Tom'un kan grubu O negatif.
- Tom'un kan grubu 0 negatiftir.
Georgina kanayıncaya kadar dudaklarını ısırdı.
Tom çok kan kaybetti.
Tom'un bir kan nakline ihtiyacı var.
Döşemenin her tarafında kan vardı.
Tom'un kan grubu ne?
Tom kan kaybından öldü.
Köpekbalıkları kana susamış olmalarıyla kötü bir üne sahiptirler.
Tom kan görmeye karşı hassastır.
Kan kaybından zayıf düşmüştü.
Tom'un yüzünde kan vardı.
Zemin üzerinde kan lekeleri vardı.
Yerde çok kan vardı.
Bu onun kanında var.
Kan testi yaptırmanı istiyorum.
Senin ellerinde kan var.
Tom'un kan grubunu biliyor musun?
Sistemimiz kanı tespit etmede de olağanüstü olabilir.
normal bedene kıyasla beş kat daha fazla kana sahip.
Kanın görünüşü onu heyecanlandırdı.
Onun boynundan bir damla kan aktı.
Dan'ın arabasının içinde kan izleri vardı.
Tom'un kan grubu 0+.
Tom'un kan grubu O pozitiftir.
O pozitif en yaygın kan grubudur.
Kanayıncaya kadar dilimi ısırdım.
O etten ve kandan oluşan bir adam.
- Leyla'nın yüzü kanla kaplıydı.
- Leyla'nın yüzü kanla kaplandı.
Senin kan şekeri seviyelerin çok yüksek.
o yüzden bir kan inceltici olan Coumadin mikro ilaç dozajını azaltıyorum.
Hasta kanı görünce bayıldı.
Kanı görünce bayılacak gibi hissetti.
Onun yüzü kanla kaplıydı.
Bu kadar çok kan asla görmedim.
Hayatımda hiç bu kadar çok kan görmedim.
Tom'un gömleğinin üzerinde kan lekeleri vardı.
Tom çok kan kaybetti ve doktorlar endişelendi.
Tom kan görünce bayıldı.
Ne zaman kan görsem midem bulanır.
Tom çok kan kaybetti, ama bilincini kaybetmedi.
Tom ambulans gelmeden önce kan kaybından öldü.
Kan görme beni kusacak gibi ve sersem hissettiriyor.
Tom kan kaybından ölebileceğinden korktu.
Tom'un kan grubunun ne olduğunu bilmek istiyorum.
Kan, çaba, gözyaşı ve terden başka verebilecek hiçbir şeyim yok.
Bir diyabetik kanında ve idrarında çok fazla şekere sahiptir.
Tom'un anabolik steroid testi pozitif çıktı.
Sadece kan görme onu bitkin düşürüyor.
Bunu temizlemek bir sürü zaman, kan, ter ve göz yaşı aldı.
Tom, metropol polisiyle kan sıçraması analisti olarak çalışıyor.
O tüm kusurları ile birlikte etten ve kandan oluşan bir adamdır.
Çok kanıyordum.
Polisin Tom'un yatağının altında bulduğu gömlekte kan lekeleri vardı.
Kan görünce bayılan bir hemşire istemiyorum.
Her bir yarasa her gece vücut ağırlığı kadar kan içebilir.
Vampir yarasalar en çok en kara gecelerde harekete geçer. Karanlıkta kan peşindedirler.
RAB, "Ne yaptın?" dedi, "Kardeşinin kanı topraktan bana sesleniyor.
Kanı gördüğünde neredeyse bayılıyordu.
Biri bana tip 0 kanı olan insanların diğer kan tipi olan insanlardan daha fazla sivrisinek çektiğini söyledi.