Examples of using "виден" in a sentence and their turkish translations:
Sütyenin görünüyor.
en son baca görünecek şekilde
Yatak odamın penceresinden kaleyi görebiliyorum.
Bu tepeden bütün şehri görebilirsin.
ama arka tarafından bakıldığında yazı gözükmez
Orman yangınının dumanı çok uzaktan görüldü.
Açık havada, Estonya kıyısı Helsinki'den görülebilir.
Dünyanın tüm ülkelerindeki net kalori boşluklarını gösteriyor.