Examples of using "велосипеде" in a sentence and their turkish translations:
Tom bisikletini sürüyor.
Hadi bisikletle gidelim.
- Bisiklete binebilir misin?
- Bir bisikletin nasıl kullanılacağını biliyor musun?
O, bisiklet sürebilir mi?
Oraya bisikletle gitti.
- Bill bisiklete binebilir.
- Bill bisiklet sürebilir.
Buraya bisikletle geldim.
O, bir bisiklet sürüyor.
Tom bir bisiklet kullanıyor.
O, bisikletle gitti.
Bir bisikletteydim.
Bisikletle geleceğim.
Tom bisiklet sürüyor.
Ne sıklıkta bisiklete binersin?
O bisiklet süremez mi?
Bisiklet sürmeyi tercih ederim.
Bisiklete binemiyor musun?
O bir bisiklete binemez.
Tom bisikletle okula gitti.
O bisiklet süremez mi?
Tom bisikletinde otobüsü takip etti.
Tom her gün bisikletine biner.
Tom bisiklete binmeyi öğrenmek istiyor.
bisiklet sürmek için gereken motor becerisidir.
Bir bisiklete binme girişiminde bulundu.
Ben bisiklete binmek zorundayım.
Bisiklete binen çocuk benim erkek kardeşimdir.
İki kişinin aynı anda bir bisiklete binmesi tehlikelidir.
- Mayuko bir bisiklet sürebilir.
- Mayuko bisiklete binebilir.
- Ben bisikletimi kullanacağım.
- Ben bisikletimi süreceğim.
O, bu bisikletle geldi.
Ben bisiklet sürebilirim.
Tom bisikletine binip gitti.
O, bisiklete binebilir mi?
Tom oraya bisikletle gitti.
Tom bisiklet sürebilir.
Bisiklete binmek hoşuma gider.
Bisiklete binmekten çok fazla hoşlanmıyorum.
Kaldırımda bisiklete binmemelisin.
Tom oğluna bisiklet sürmeyi öğretti.
Bisikletime sık sık binmem.
Tom genellikle okula bisikletle gider.
bisiklete binmek özel bir durumdu
Bisiklet sürmeyi bilmiyorum.
Annem bisiklet süremez.
İşe bisikletle giderim.
Mayuko okula bisikletle gider.
Mağazaya kadar bisikletimle gittim.
Bisiklete binmeyi bilmiyor.
- Filler bisiklet kullanamaz.
- Filler bisiklete binemez.
Bisiklet sürmesini öğrenmelisin.
Ona bisiklet kullanmayı öğrettim.
Tom her yere bisikletiyle gider.
Tom işe bisikletle gider.
Tom bisiklet zincirini yağladı.
Okula bisikletle giderim.
Bugün bisikletimi çok kullandım.
O, okula bisikletle gider.
Tom bir bisiklete binemez.
O, okula bisikletle gider.
Bisiklet sürmeyi öğrenmelisin.
Erkek kardeşim o bisikleti kullanır.
O ona bisikletle gitmesini tavsiye etti.
Tom okula bisikletle gider.
Hepimiz bisiklet sürmeyi severiz.
Ben ona bisiklete binmeyi öğrettim.
O bisikletle işe gidiyor.
Tom, Mary'ye nasıl bisiklet süreceğini öğretti.
- Bisiklet süremem.
- Ben bisiklet süremem.
Tom işe bisikletiyle gider.
Anne üç çocuğu bisikletle götürüyor.
Bisiklet sürmeyi öğrenmek istiyorum.
Hiç bisiklet gezisine çıktınız mı?
Bisiklet sürebilirim.
En son ne zaman bir bisiklet sürdün?
Bisikletimi sürerken hep kask takarım.
Onlar sık sık bisikletle pikniğe giderler.
Tom çoğunlukla bisikletle okula gider.
Gençken, bisikletle gitmeyi severdi.