Examples of using "Каньон" in a sentence and their turkish translations:
Büyük Kanyon'u gördün mü?
Bu kanyondan aşağı ineceğiz.
Büyük Kanyon tam bir bakir doğa
Tamam, halat bizi çekti ve kanyona indik.
Pekâlâ, kanyondan halatla inmemi mi istiyorsunuz?
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin
Ve şimdi de, kanyon bizi rotamızı değiştirmeye zorluyor
Kanyon'un kıyısına gelen her beş milyon insandan
Tek sorun şu ki Büyük Kanyon pek ulaşılır değil.
kanyon yarığından halatla inip enkaza o şekilde mi ulaşmaya çalışacağız?
Pekâlâ, kanyondan inip aşağıda parlayan metalin enkaz olup olmadığını anlamanın en iyi yolu nedir?
Uçağın, Hells Canyon adındaki bu acımasız çölde, dört bin kilometrelik alanda bir yere düştüğünü biliyoruz.