Examples of using "Выйти" in a sentence and their turkish translations:
- Dışarı çıkmak için özgürsün.
- Dışarı çıkmak için özgürsünüz.
- Dışarı çıkmakta serbestsin.
Canım dışarı gitmek istiyor.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Dışarı çıkmak zorundayım.
- Ben dışarı çıkmalıyım.
- Dışarı çıkmalıyım.
Ben dışarı çıkmalıyım.
Burada inebilir miyim?
Tom'un çıkmasına izin ver.
- Herkes terk etsin.
- Herkes çıksın.
Biz biraz daha erken ayrılmak zorundayız.
Onlar dışarıya çıkamaz.
O, evleneceğinden umutsuzdu.
- Buradan çıkmalıyım.
- Buradan çıkmam gerekiyor.
Tom bir yürüyüşe çıkmak istiyor.
Buradan çıkmam gerekiyor.
Yürüyüş için canım dışarı çıkmak istedi.
Ben dışarı çıkamam.
Canım yürüyüş için dışarı çıkmak istiyor.
Dışarı çıkmak istiyorum.
Şimdi dışarı çıkmak imkansız.
O, onunla evlenmeye karar verdi.
Köpek dışarı gitmek istiyor.
Ona odadan ayrılmasını söyledim.
Buradan çıkmalıyım.
Onunla evlenmelisin.
O Tom'la evlenmeye karar verdi.
Onunla evlenmek ister misin?
devam eden şeyler hakkında konuşmama yardımcı olacak
bir kaç defa sahneye çıkıp
O, Tom'la evlenmeye karar verdi.
O, zengin bir adamla evlenmek istiyor.
Tekrar evlenmelisin.
Benim sınıfı terk etmem istendi.
Daha erken ayrılmalıydım.
- Kurtulmamız gerek.
- Biz kaçmalıyız.
Tatoeba'nın "Log Out" butonu yok.
Tom evden ayrılmak üzereydi.
Benimle evlenir misin?
Hemen evlenmek istiyordu.
O, onunla çıkmak istiyor.
Tom'un canı yürüyüş için dışarı çıkmak istedi.
Tom'un köpeği dışarı gitmek istedi.
Canım dışarı çıkmak istiyor.
Daha erken ayrılmalıydım.
Hapisten çıkmak istiyorum.
Tom'la evlenemem.
Tom dışarıya çıkmak istiyor.
Saat altıda evi terk etmek zorundasın.
Kötü hava dışarı gitmemizi engelledi.
Tom'la evlenebilirdim.
Gerçekten onunla evlenmek istiyor musun?
Vites arttırmaları gerekiyor.
Şimdi odayı terk edebilirsiniz.
Tom sabah erken ayrılmayı umuyordu fakat o uyuyakaldı.
Onu onunla evlenmeye zorladılar.
Miriam Thomas'la evlenmek istiyordu.
Kar dışarı çıkmamızı engelledi.
Mary bir milyonerle evlenmek ister.
Saat 7'den önce dönmek şartı ile çıkabilirsin.
Tom'la evlenmelisin.
Onunla evlenmek istiyorum.
O bir milyonerle evlenmek istiyor.
Biraz taze hava için dışarı çıkmak istiyorum.
Onunla evlenmek istedim.
Tom'la evlenmek istedim.
Tom'un gitmeni istediğine inanıyorum.
Tom'la evlenmeye karar verdim.
Odayı terk etmemi istiyor.
Tom Mary'nin odayı terk etmesini istedi.
Boston'da evlenmelisin.
Konfor alanından çıkman gerekiyor.
Onunla evlenmeye karar verdim.
O hemen evlenmek istiyor.
Buradan çıkmak istiyorsunuz, değil mi?
Yakında emekli olmak istiyorum.
Bir süre dışarı çıkmam gerekiyor.
Onlar onu onunla evlendirdiler.
O onunla evlenmek için söz verdi.
Bir sonraki istasyonda inmeliyiz.
Tom Mary'den onunla evlenmesini rica etti.
Mary evlenme hakkında hayal kurardı.
Bir fırtına geminin Kobe'den ayrılmasını engelledi.
Yağmura rağmen biz dışarı çıkmak için karar veriyoruz.
Bir sonraki istasyonda inmek zorundayım.
Bu gece dışarı çıkamayız.
Babam onunla evlenmeme izin vermedi.
Tom'la evlenmek istiyor musun yoksa istemiyor musun?
Lütfen odadan çıkar mısın?
- Tom'la evlenmek istiyorum.
- Tom ile evlenmek istiyorum.
bunların ötesine nasıl geçebiliriz?
Bu adam bu durumdan kurtulabilmek için
Hâlâ Tom ile evlenmeyi planlıyor musun?
Evlenmek istiyorum.
Hiç kimse giremez ya da çıkamaz.
Benimle evlenmeliydin.