Examples of using "Вроде" in a sentence and their turkish translations:
Hoşnut görünüyorsun.
O işe yarıyor gibi görünüyor.
- O doğru görünüyor.
- Bu doğru görünüyor.
Hava açıyor gibi.
Sanırım onu anladım.
Akıllı bir insan gibi görünüyorsun.
İyisin gibi görünüyor.
Tom hoş görünüyor.
Tom zeki gözüküyor.
Tom anlıyor gibi görünüyor.
Herkes aynı görüşte gibi görünüyor.
İyi yazılmış görünüyor.
O yardım gibi görünüyordu.
Tom uykuda gibi görünüyor.
- Akıllı görünüyorsun.
- Zeki görünüyorsun.
Tom hazır gibi görünüyor.
Tom uyanıkmış gibi görünüyor.
Kibar bir adam gibi görünüyorsun.
Sesler duyduğumu sandım.
Tom'u tanıdığımı düşündüm.
İçe dönük biri sayılırım.
Klima artık çalışıyor gibi görünüyor.
Ben sanki anlıyorum.
Senin gibi insanlardan nefret ederim.
Tom iyi görünüyor.
Her şey iyi görünüyor.
Tamam, sanırım hazırım.
Tom böyle görünüyordu.
O gerçekten kibar görünüyor.
Tom hoş bir adam gibi görünüyor.
- Tom iyi birine benziyor.
- Tom iyi bir insan gibi görünüyor.
Tom akıllı bir adam gibi görünüyor.
O, fazla pahalı gelmiyor.
Silah sesleri duyduğumu sandım.
Tom'un acelesi var gibi görünmüyordu.
Tom gergin görünmüyordu.
Tom incinmiş gibi görünmüyordu.
Tom Boston'dan hoşlanıyor gibi görünüyordu.
Tom kıskanç görünmüyordu.
Tom kırgın görünmüyordu.
Dün anahtarı sana verdiğimi düşündüm.
Sen dürüst bir adam gibi görünüyorsun.
Sen mutlu görünüyorsun.
Gelmediğini söylediğini düşündüm.
Tom'un burada olmadığını söylediğini sandım.
Tom'un evli olduğunu söylediğini sandım.
İçeri girdiğini duyduğumu düşündüm.
Anlıyor gibi görünüyorsun.
Tatoeba Facebook gibi bir şey mi?
Arktik buzulları, kutup ayıları...
gibi bir şeyler duyuyorum sanki
Acele etmeye gerek yok gibi görünüyor.
Tom'un sesini duyduğumu sandım.
Tom Mary'den biraz daha uzun gibi görünüyor.
Tom, Mary'yi oldukça sevdi.
Tom Japon yemeklerini seviyor gibi görünüyor.
Tom önemsiyor gibi görünüyor.
Tom iyi işitiyor gibi görünüyor.
Tom çok gergin gözükmüyordu.
Tom çok endişeli görünmüyordu.
Ben de biraz meşgulüm.
Tom biraz meşgul, değil mi?
Her şey tamam görünüyordu.
Sana gelmemeni söylediğimi düşündüm.
Sana kapıyı kapalı tutmanı söylediğimi düşündüm.
Hiçbir şey olmadığını söylediğini düşündüm.
Tom'un tehlikeli olduğunu söylediğini düşündüm.
Sanırım arabanın içinde kalmanı söylemiştim.
Tom'u sevdiğini söylediğini düşündüm.
Bugün gelmediğini söylediğini düşündüm.
Tom'un Boston'da olduğunu söylediğini düşündüm.
Tom'un erkek kardeşin olduğunu söylediğini sandım.
- Adının Tom olduğunu söylediğini düşündüm.
- Senin adının Tom olduğunu söylediğini sandım.
Bunu yaptığını bana söylediğini düşündüm.
Matrix gibi bir hikâyede
bazıları da şöyle bir şey söyledi;
bir de şöyle bir şey var
Şöyle bir şey düşünelim
Benim gibi biyojeokimyagerler
Tom şimdi iyi görünüyor.
Aslında biraz meşgulüm.
Benim gibi birine ihtiyacın var.
Tom ve Mary iyi görünüyor.
Onu sevdiğimi düşünüyorum.
Orada birini gördüğümü düşünüyordum.
Tom'un başka bir şey söylediğini düşündüm.
Tom bizimle aynı fikirdeymiş gibi görünüyordu.
Boston'a gitmek istediğini söylediğini düşündüm.
Tom önemsiyor gibi görünmüyordu.
Umurundaymış gibi görünmüyordu.
Aldırış etmez görünüyordu.
Bir köpeğin olduğunu söylediğini düşündüm.
Sesini duyduğumu düşündüm.
Odanı temizlemeni söylediğimi düşündüm.
Ben senin Tom'dan hoşlanmadığını söylediğini düşündüm.