Translation of "Trono" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Trono" in a sentence and their turkish translations:

Mas muitos buscaram seu trono.

Ancak çoğu onun tahtını aradı.

1066 voltou sua atenção para o trono inglês.

1066'da gözünü İngiliz tahtına dikti.

O dia em que alguém nasceu, o dia em que ele estava no trono

biri doğduğu gün biri tahta çıktığı gün

Um dos reis da Inglaterra renunciou ao trono para se casar com uma plebeia.

İngiltere krallarından biri, halktan biriyle evlenmek için tahttan çekildi.

Quando ele e seus seguidores voltaram no ano seguinte para reivindicar o trono, foram recebidos

O ve takipçileri ertesi yıl tahtı geri almak için döndüklerinde,

Deus não é um ente limitado que se senta sozinho num trono de ouro nas nuvens. Deus é pura consciência e encontra-se no interior de tudo. Compreendendo essa verdade, aprenda a aceitar e amar a todos igualmente.

Tanrı altın bir tahtta bulutların içinde yalnız oturan sınırlı bir kişi değildir. Tanrı her şeyin içinde yaşayan saf Bilinçtir. Bu gerçeği anlamak için, herkesi eşit kabul etmeyi ve sevmeyi öğrenin.