Examples of using "Taro" in a sentence and their turkish translations:
"Kim daha genç, Hanako mu yoksa Taro mu?""Taro."
"Kim daha genç, Hanako mu yoksa Taro mu?""Taro."
Merhaba, ben Taro Kawaguchi.
O, Taro Akagawa tarafından yazılmış.
Taro, git ve dişlerini fırçala.
Taro iki yıl önce öldü.
Taro, sen bana yardım edebilir misin?
- O, Taro'nun erkek kardeşi.
- O,Taro'nun erkek kardeşidir.
- Kim daha uzun boylu, Ken mi yoksa Taro mu?
- Kim daha uzun, Ken mi yoksa Taro mu?
- Beni lütfen Taro diye çağır.
- Bana Taro de lütfen.
O Taro'dan daha meşguldür.
Hanako ve Taro biraz suşi yemek için gitti.
Taro geçen hafta kullanılmış bir araba aldı.
O, Taro'dan daha ünlüdür.
Taro ve Hanako arasında aşk başladı.
Taro, İngilizce kelimeleri ezberlemek üzerinde yoğunlaştı.
O, Taro'nun ağabeyidir.
Taro güçlü bir sorumluluk duygusuna sahiptir.
Merhaba, ben Taro. Tanıştığıma memnun oldum.
Hanako'nun Taro ile evlenmek istemediği açıktı.
Taro sınıfındaki başka bir çocuktan daha iyi gitar çalar.