Translation of "Sobe" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Sobe" in a sentence and their turkish translations:

- Sobe.
- Suba.
- Subam.

Üst kata çık.

- Sobe aí!
- Entra aí!

Atla.

No verão a temperatura sobe.

Yaz mevsiminde sıcaklık yükselir.

Mainstream sobe para a grande mídia

ana akım medyada ana haber sunuculuğuna kadar yükseliyor

Como a alma sobe para o céu

ruh gök yüzüne yükselirken

E o risco sobe quanto mais tempo a conversa durar.

Ve konuşmanız uzadıkça yükselmeye devam eder.

Quanto mais você sobe na atmosfera, mais ela fica fina.

Yükseğe tırmandıkça atmosfer incelir.

Ele sobe a uma rocha, deixa a água e eu fiquei...

Bir kayaya tırmanıp sudan çıktı.

Toda vez que o preço dos cigarros sobe, muita gente tenta parar de fumar.

Her zaman sigara fiyatları yükseliyor, çok sayıda insan sigara içmeyi bırakmaya çalışıyor.