Translation of "Fina" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Fina" in a sentence and their turkish translations:

Caía uma chuva fina.

Hafif bir yağmur yağıyordu.

Marte tem uma atmosfera muito fina.

- Mars çok ince bir atmosfere sahiptir.
- Mars'ın çok ince bir atmosferi var.

Mercúrio tem uma atmosfera muito fina.

Merkür çok ince bir atmosfere sahiptir.

- Ela é gente boa.
- Ela é gente fina.

O güzel.

Existe uma fina linha entre genialidade e estupidez.

Dahilik ve aptallık arasında ince bir çizgi vardır.

Existe uma fina linha entre genialidade e insanidade.

Dahilik ve delilik arasında ince bir sınır vardır.

Esta linha é mais fina que um cabelo.

Bu iplik insan saçından daha incedir.

Os escorpiões têm uma camada fina sobre o exoesqueleto,

Akreplerin dış iskeletini kaplayan ince bir katman vardır.

O frio penetra na pele fina e húmida da rã.

Soğuk, kurbağanın ince, nemli derisinden içeri sızıyor.

Quanto mais você sobe na atmosfera, mais ela fica fina.

Yükseğe tırmandıkça atmosfer incelir.

Existe uma fina linha entre o que é aceitável e o que é inaceitável.

Neyin kabul edilebilir ve neyin kabul edilemez olduğu arasında ince bir çizgi vardır.

Existe uma fina linha entre o que é aceitável e o que não é.

Kabul edilebilirler ve edilemezler arasında ince bir çizgi vardır.

- Existe uma fina linha entre amor e ódio.
- Existe uma linha tênue entre amor e ódio.

Aşk ve nefret arasında ince bir çizgi vardır.

- Ela é legal.
- Ela é gentil.
- Ela é simpática.
- Ela é gente boa.
- Ela é gente fina.

O güzel.