Translation of "Resolveu" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Resolveu" in a sentence and their turkish translations:

Tom resolveu o mistério.

Tom sırrı çözdü.

- Ele resolveu o problema com facilidade.
- Ele facilmente resolveu o problema.

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.

Ele resolveu o problema rapidinho.

Sorunu kısa bir zamanda onardı.

Tom resolveu o problema sozinho.

Tom sorunu tek başına çözdü.

Tom resolveu todos os problemas.

Tom bütün sorunları çözdü.

Como você resolveu o problema?

Sorunu nasıl çözdün?

Ele resolveu parar de fumar.

O, sigara içmeyi bırakmak için karar verdi.

O problema resolveu-se sozinho.

- Problem kendiliğinden çözüldü.
- Sorun kendiliğinden halloldu.

Ele resolveu o problema facilmente.

O, sorunu zahmetsizce çözdü.

Tom resolveu dormir sem travesseiro.

Tom bir yastık olmadan uyumayı denemeye karar verdi.

Ele resolveu o problema com facilidade.

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.

Maria resolveu comprar um vestido azul.

Mary mavi bir elbise satın almaya karar verdi.

Ela resolveu o problema com facilidade.

Kolayca sorunu çözdü.

Me conte como você resolveu o problema.

Problemi nasıl çözdüğünü bana söyle.

Ele resolveu as palavras-cruzadas com facilidade.

O çapraz bulmacayı kolaylıkla çözdü.

Ele resolveu esse problema sem nenhuma dificuldade.

O problemi hiçbir zorluk çekmeden çözdü.

Ele resolveu o problema por conta própria.

O, sorunu kendi başına çözdü.

Tom resolveu corretamente apenas metade dos problemas.

Tom problemlerin sadece yarısını doğru olarak çözdü.

Por que você resolveu falar sobre isso agora?

Neden şimdi onun hakkında konuşmaya karar verdin?

- Como você resolveu o problema?
- Como resolveste o problema?

Sorunu nasıl çözdün?

- Tom resolveu o problema facilmente.
- Tom solucionou o problema com facilidade.

Tom sorunu kolayca çözdü.

- Por que você resolveu se divorciar?
- Por que vocês resolveram se divorciar?

Neden boşanmaya karar verdiniz?

Quando Tom finalmente resolveu assumir a homossexualidade, todos já sabiam que ele era gay.

Tom sonunda tuvaletten çıkmaya karar verdiğinde herkes zaten onun bir eş cinsel olduğunu biliyordu.

"Tom resolveu o problema de geometria?" "Ele disse que não conseguiu. A questão era muito difícil para ele também".

"Tom geometri problemini çözdü mü?" "Başarmadığını söyledi, soru onun için de zordu."