Examples of using "Facilmente" in a sentence and their turkish translations:
anlayabilirsiniz .
Selden gelen suya gider.
Kolayca ağlıyorum.
Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.
O kolayca İngilizce okuyabilir.
Ama dikkati hemen dağılıyor.
Süt kolayca ekşir.
Şifreyi kolayca çözdük.
O çok kolay bir şekilde üşütür.
Kolayca etkilenmem.
O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.
Kolay kolay ağlamam.
Ahşap çok kolay yanar.
Kolayca sıkılırım.
Bu kadar kolay vazgeçmeyin.
O, kolayca öfkelenir.
Onun cildi kolayca yanar.
Tom kolayca kırılır.
Umarım bu kolayca çıkar.
diğer yarasalara da kolayca atlıyor
kolayca git manasına gelen
- Bu boya çabuk çıkıyor.
- Bu boya kolay çıkar.
O çok kolay öfkelenir.
Onun evini kolayca buldum.
O, unutmaya eğilimlidir.
Atlar kolayca ürkütülür.
O, sorunu zahmetsizce çözdü.
Bazı insanlar kolayca uyum gösterirler.
- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.
O, sorumu kolayca yanıtladı.
Yüzleri kolayca hatırlayabilir misin?
O kadar kolay vazgeçmiyorum.
Nasıl İngilizceyi kolayca öğrenebilirim?
Böyle hatalar kolayca gözden kaçırılırlar.
James Monroe seçimi kolayca kazandı.
- Peynirin sindirimi kolay değil.
- Peynir kolayca sindirilmez.
gibi söylemleri artık rahatlıkla kullanabilirsiniz
- Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- Birlikler, isyanı kolayca bastırdı.
Otobüs durağını kolayca bulacaktır.
O beni o kadar kolayca affetmeyecek.
Çocuklar reklamlardan kolayca etkilenirler.
Evet, bu çok kolayca yapılabilir.
Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.
Böylece kaktüsü çok daha kolay bir şekilde keseceğiz.
Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.
Ahşap kolayca yanar.
Bu kadar kolayca vazgeçeceğimi mi düşündün?
- Tom kolay şekilde bizi bekleyebilirdi.
- Tom çok kolay bir şekilde bizi bekleyebilirdi.
Mary kolayca duygusallaşan bir kızdır.
Eğitim seviyesi de yükseldi. Şimdi...
Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.
Cam kolayca kırılır.
Farkı çok kolay bir şekilde görebileceksin.
Tom kolayca etkilenir.
Bazı çocuklar dilleri kolaylıkla öğrenir ve bazıları da zorluklarla öğrenir.
Tom kolayca korkar.
Tom kolayca yorulur.
Devler kolayca düşerler.
Tom kolayca kaybolur.
Onu etkilemek kolaydır.
Bir ev kadınına, sokaktaki adama, çiftçiye,
yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu
Mary kolaylıkla öfkelenir.
Kolayca anlayabileceğin kitaplar türünü oku.
O kolay pes eden bir tip değildir.
O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir.
Fakat siz Google'a para öderseniz insanlara kolaylıkla ulaştırabilirsiniz.
Tom kolayca taşımak için yeterince küçük bir bilgisayar istiyor.
Ben kolayca kırılmam.
Ne dediğine dikkat et, zira o kolayca sinirlenir.
Tom sorunu kolayca çözdü.
- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.
Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.
birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.
uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor
Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.
Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.
Mary Tom gibi kolayca kıskanan erkekleri sevmez.
- Bunu kolayca yapabileceksiniz.
- Onu kolayca yapabileceksiniz.
Ben kusurlu bir insanım fakat bunlar kolaylıkla düzeltilebilen kusurlar.
Maria'nın babası kolayca etkilenir.
- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.
Bu kitap basit İngilizceyle yazılmıştır, bu nedenle okumak senin için kolay olmalı.
Hayatı kolay olarak düşünmek zordur ama hayatı zor olarak düşünmek kolaydır.
Hiç kimse ten rengi veya özgeçmiş ya da dini nedeniyle başka birine nefret ederek doğmaz.İnsanlar nefret etmeyi öğrenmeliler ve nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, aşk insan kalbine karşıtından daha doğal geldiği için sevmeyi öğretebilirler.