Translation of "Facilmente" in Turkish

0.015 sec.

Examples of using "Facilmente" in a sentence and their turkish translations:

Isso facilmente.

anlayabilirsiniz .

O que facilmente se ganha, facilmente se perde.

Selden gelen suya gider.

Eu choro facilmente.

Kolayca ağlıyorum.

- Consigo ler em espanhol facilmente.
- Posso ler Espanhol facilmente.

Kolaylıkla İspanyolca okuyabilirim.

- Ele consegue ler inglês facilmente.
- Ele pode ler inglês facilmente.

O kolayca İngilizce okuyabilir.

Mas distrai-se facilmente.

Ama dikkati hemen dağılıyor.

O leite azeda facilmente.

Süt kolayca ekşir.

Descobrimos a senha facilmente.

Şifreyi kolayca çözdük.

Ele fica resfriado facilmente.

O çok kolay bir şekilde üşütür.

Não me impressiono facilmente.

Kolayca etkilenmem.

Ele se resfria facilmente.

O kolayca soğuk algınlığına yakalanır.

Eu não choro facilmente.

Kolay kolay ağlamam.

Madeira queima muito facilmente.

Ahşap çok kolay yanar.

Eu fico entediado facilmente.

Kolayca sıkılırım.

Não desista tão facilmente.

Bu kadar kolay vazgeçmeyin.

Ele fica nervoso facilmente.

O, kolayca öfkelenir.

Sua pele queima facilmente.

Onun cildi kolayca yanar.

Tom se ofende facilmente.

Tom kolayca kırılır.

- Espero que isso saia facilmente.
- Eu espero que isso saia facilmente.

Umarım bu kolayca çıkar.

Salta para outros morcegos facilmente

diğer yarasalara da kolayca atlıyor

O que significa ir facilmente

kolayca git manasına gelen

Esta tinta sai muito facilmente.

- Bu boya çabuk çıkıyor.
- Bu boya kolay çıkar.

Ele fica bravo muito facilmente.

O çok kolay öfkelenir.

Encontrei a casa dele facilmente.

Onun evini kolayca buldum.

Ele esquece as coisas facilmente.

O, unutmaya eğilimlidir.

Os cavalos se assustam facilmente.

Atlar kolayca ürkütülür.

Ele resolveu o problema facilmente.

O, sorunu zahmetsizce çözdü.

Algumas pessoas se ajustam facilmente.

Bazı insanlar kolayca uyum gösterirler.

- O que facilmente se ganha, facilmente se perde.
- O que vem fácil, vai fácil.

- Haydan gelen huya gider.
- Selden gelen suya gider.

Ele respondeu facilmente à minha questão.

O, sorumu kolayca yanıtladı.

Você se lembra facilmente de rostos?

Yüzleri kolayca hatırlayabilir misin?

Eu não vou desistir tão facilmente.

O kadar kolay vazgeçmiyorum.

Como posso aprender inglês mais facilmente?

Nasıl İngilizceyi kolayca öğrenebilirim?

Erros desta natureza passam facilmente despercebidos.

Böyle hatalar kolayca gözden kaçırılırlar.

James Monroe ganhou a eleição facilmente.

James Monroe seçimi kolayca kazandı.

O queijo não se digere facilmente.

- Peynirin sindirimi kolay değil.
- Peynir kolayca sindirilmez.

Agora você pode usar esses discursos facilmente

gibi söylemleri artık rahatlıkla kullanabilirsiniz

As tropas acabaram facilmente com a rebelião.

- Askerler isyanı kolayca bastırdı.
- Birlikler, isyanı kolayca bastırdı.

Ele encontrará facilmente o ponto de ônibus.

Otobüs durağını kolayca bulacaktır.

Ele não vai me perdoar tão facilmente.

O beni o kadar kolayca affetmeyecek.

As crianças são facilmente influenciadas pela publicidade.

Çocuklar reklamlardan kolayca etkilenirler.

Sim, isso pode ser feito muito facilmente.

Evet, bu çok kolayca yapılabilir.

Ela conseguiu ter o que queria facilmente.

Arzu ettiğini kolaylıkla alabildi.

Portanto vou cortar o cato ainda mais facilmente.

Böylece kaktüsü çok daha kolay bir şekilde keseceğiz.

A casca de um ovo é facilmente quebrada.

Bir yumurta kabuğu kolayca kırılır.

- Madeira queima fácil.
- As matas pegam fogo facilmente.

Ahşap kolayca yanar.

Você pensou que eu iria desistir tão facilmente?

Bu kadar kolayca vazgeçeceğimi mi düşündün?

Tom poderia muito facilmente ter esperado por nós.

- Tom kolay şekilde bizi bekleyebilirdi.
- Tom çok kolay bir şekilde bizi bekleyebilirdi.

Maria é uma jovem que se emociona facilmente.

Mary kolayca duygusallaşan bir kızdır.

A educação tornou-se mais facilmente acessível. Agora, bem...

Eğitim seviyesi de yükseldi. Şimdi...

Os cientistas podem calcular facilmente a distância entre planetas.

Bilimciler gezegenler arasındaki uzaklıkları kolayca hesaplayabilir.

- O vidro se quebra com facilidade.
- Vidro quebra facilmente.

Cam kolayca kırılır.

Você será capaz de ver a diferença muito facilmente.

Farkı çok kolay bir şekilde görebileceksin.

- Tom é fácil de influenciar.
- Tom é facilmente influenciado.

Tom kolayca etkilenir.

Algumas crianças aprendem línguas facilmente e outras têm dificuldade.

Bazı çocuklar dilleri kolaylıkla öğrenir ve bazıları da zorluklarla öğrenir.

- Tom se assusta facilmente.
- Tom se assusta com facilidade.

Tom kolayca korkar.

- Tom se cansa com facilidade.
- Tom se cansa facilmente.

Tom kolayca yorulur.

- Gigantes são fáceis de cair.
- Os gigantes caem facilmente.

Devler kolayca düşerler.

- Tom se perde facilmente.
- Tom se perde com facilidade.

Tom kolayca kaybolur.

- Ela é fácil de impressionar.
- Ela é facilmente impressionável.

Onu etkilemek kolaydır.

Ele sabia comunicar tão facilmente com uma dona de casa,

Bir ev kadınına, sokaktaki adama, çiftçiye,

Para que você possa acessar facilmente essas informações na internet.

yani internetten de basitçe bu bilgilere ulaşabilirsiniz yahu

- Mary perde as estribeiras facilmente.
- Maria se irrita com facilidade.

Mary kolaylıkla öfkelenir.

Leia o tipo de livros que você consegue facilmente compreender.

Kolayca anlayabileceğin kitaplar türünü oku.

Ele não é o tipo de cara que desiste facilmente.

O kolay pes eden bir tip değildir.

Ele não é um homem que admite seus erros facilmente.

O, hatalarını kolayca kabul edecek bir adam değildir.

Mas se você paga ao Google, pode alcançar facilmente as pessoas.

Fakat siz Google'a para öderseniz insanlara kolaylıkla ulaştırabilirsiniz.

Tom quer um computador pequeno o suficiente para ser facilmente carregado.

Tom kolayca taşımak için yeterince küçük bir bilgisayar istiyor.

- Eu não me ofendo com facilidade.
- Eu não me ofendo facilmente.

Ben kolayca kırılmam.

Tenha cuidado com o que diz, porque ele se irrita facilmente.

Ne dediğine dikkat et, zira o kolayca sinirlenir.

- Tom resolveu o problema facilmente.
- Tom solucionou o problema com facilidade.

Tom sorunu kolayca çözdü.

- Ele resolveu o problema com facilidade.
- Ele facilmente resolveu o problema.

- Sorunu kolaylıkla çözdü.
- Problemi kolaylıkla çözdü.
- Sorunu kolaylıkla halletti.
- Problemi kolaylıkla halletti.

Não há dúvida que estas personagens à Tarzan nos podiam matar facilmente.

Bu Tarzanvari hayvanların bizi kolayca öldürebilecekleri kuşkusuz.

Todos estes fatores combinados fazem disto, facilmente, a cobra mais perigosa do mundo.

birleşimi sonucunda ona dünyanın en tehlikeli yılanı diyebiliriz.

Ele pode facilmente mover a doença por quilômetros à frente, pois pode voar

uçabildiği için kilometrelerce ilerideki bir yere kolayca hastalığı taşıyabiliyor

- Resfrio-me com facilidade.
- Tenho tendência a pegar resfriados.
- Eu me resfrio facilmente.

Kolayca soğuk algınlığına yakalanırım.

Esta equação diferencial pode ser facilmente resolvida por meio da transformada de Laplace.

Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.

Mary não gosta de homens que ficam com ciúmes facilmente como o Tom.

Mary Tom gibi kolayca kıskanan erkekleri sevmez.

- Você será capaz de fazer isso facilmente.
- Você será capaz de fazer isso com facilidade.
- Vocês serão capazes de fazer isso facilmente.
- Vocês serão capazes de fazer isso com facilidade.

- Bunu kolayca yapabileceksiniz.
- Onu kolayca yapabileceksiniz.

Eu sou uma pessoa que tem muitos defeitos, esses defeitos podem ser facilmente corrigidos.

Ben kusurlu bir insanım fakat bunlar kolaylıkla düzeltilebilen kusurlar.

- O pai de Maria é muito influenciável.
- O pai de Maria é facilmente influenciado.

Maria'nın babası kolayca etkilenir.

Uma vez que criado um mau hábito, você não consegue se livrar dele tão facilmente.

- Kötü alışkanlığa bir bulaşırsan, ondan kolayca kurtulamazsın.
- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.

Uma vez que você forma um mau hábito, você não consegue se livrar dele facilmente.

- Bir kere kötü bir alışkanlık sahibi olunca ondan kurtulmak kolay olmaz.
- Kötü bir alışkanlık edindin mi kolay kolay ondan kurtulamazsın.

Este livro está escrito em Inglês simples, de maneira que você deverá poder lê-lo facilmente.

Bu kitap basit İngilizceyle yazılmıştır, bu nedenle okumak senin için kolay olmalı.

Dificilmente se pode considerar a vida muito fácil, mas facilmente se pode considerá-la muito difícil.

Hayatı kolay olarak düşünmek zordur ama hayatı zor olarak düşünmek kolaydır.

Ninguém nasce odiando outra pessoa por causa da cor de sua pele, de sua formação ou religião. As pessoas, para poder odiar, precisam ser ensinadas, e, se podem aprender a odiar, também podem ser ensinadas a amar, porque ao coração do homem chega mais facilmente o amor do que o seu oposto.

Hiç kimse ten rengi veya özgeçmiş ya da dini nedeniyle başka birine nefret ederek doğmaz.İnsanlar nefret etmeyi öğrenmeliler ve nefret etmeyi öğrenebiliyorlarsa, aşk insan kalbine karşıtından daha doğal geldiği için sevmeyi öğretebilirler.