Examples of using "Física" in a sentence and their turkish translations:
Fizik esas doğa bilimidir.
O, fizikten anlar.
Fizikten B aldım.
Ben matematik ve fizik öğretirim.
Fizik dünyasına hoş geldiniz.
Fiziğe Fransız kaldım.
O, fizikte bir otoritedir.
O, fizikte iyidir.
Ben fizikle sorunum var.
Fizikle hiç ilgilenmiyorum.
Fizik benim en sevdiğim konudur.
- Üstüniletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Süperiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
- Aşırıiletkenlik fiziksel bir özelliktir.
Saygın bir fizik profesörüdür.
Onun biraz fizik bilgisi var.
Fizik benim zayıf dersim.
Bir çok fizik kuramcısına göre
Fizik, matematikten daha zordur.
Fizik hakkında çok bilgim yok.
İranlı iki fizik profesörü suikaste uğradı.
Sınav matematik, fizik ve kimyayı içeriyordu.
- Angela Merkel'in fizikte doktorası var.
- Angela Merkel'in Fizikte doktorası var.
Fizik bir bilim dalıdır.
Fizikle ilgili bir kitap bastırdı.
Bütün dönem çok fizik çalışmadım.
O, üniversitede fizik alanında uzmanlaşmaya karar verdi.
- Beden dersinde sakatlandım.
- Beden eğitimi dersinde sakatlandım.
- Matematik, fiziğin mantığı gibidir.
- Matematik fiziğin mantığı gibidir.
Fizik öğrenmek kolay değildir.
Hem fiziğe hem kimyaya eğilimim var.
Bilim adamları temel olarak fiziksel konularla uğraşırlar.
Tom, fizikte Nobel Ödülü'nü kazandı
Tom fiziken ve zihnen hâlâ çok dinç.
Tüm yaşamını fizik çalışmalarına adadı.
- Beden dersinde sakatlandım.
- Beden eğitimi dersinde sakatlandım.
Ben fiziği seviyorum ve matematiği daha da çok seviyorum.
Ben fizikle zerre kadar ilgilenmiyorum.
Ruh sağlığı, vücut sağlığı kadar önemlidir.
Hangisini daha çok seversin, fizik mi yoksa kimya mı?
O fizik öğretmeni ama matematik de öğretebilir.
Kuantum fiziği böylece evrenin temel bir birliğini ortaya koyar.
Mr Yamada Fizik öğretmeni mi yoksa kimya öğretmeni mi?
Derslere gitmezsem fizik öğretmenim umursamaz.
Sıradan bir beşerin kuantum fiziğini idrak etmesi oldukça güçtür.
bu konuyu araştırmak için ta fizana kadar gitmeye gerek yok
Ordu bir fiziksel engel nedeniyle Tom'u kabul etmedi.
Atom bombası yirminci yüzyıl fiziğinin ürünüdür.
Her zamanki gibi, fizik öğretmeni, sınıfa geç kalmıştı.
Mary ve kocası 1903 yılında Nobel Fizik Ödülü'nü aldılar.
ya da gidip lise 1 fizik okusun öğrenir demiş Poyraz Ölmez
Nükleer savaşa karşı olmak için kuantum fiziğinde bir doktoraya ihtiyacın yok.
Teorik fizik, Einstein için çocuk oyuncağıydı, ancak gelir vergisini bulamadı.