Examples of using "Orelhas" in a sentence and their turkish translations:
Kulaklarımı kapattım.
- Bir tavşanın uzun kulakları vardır.
- Tavşanların uzun kulakları vardır.
Kulaklarımı diktim.
O, kulaklarını deldirdi.
İki kulağımız var.
Kulaklarım donuyor.
Bir kedinin iki kulağı vardır.
Bir kedinin iki kulağı vardır.
Tavşanların uzun kulakları vardır.
Fillerin iki kulağı vardır.
Biz kulaklarımızla duyarız.
Yaban tavşanlarının uzun kulakları vardır.
Neden tavşanların uzun kulakları var?
Prens Charles'ın büyük kulakları var.
Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.
Öyle kötü dayak yiyordu ki kulaklarından kan geliyordu
Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.
O ellerini sıkıca kulakları üzerinde tuttu.
Karıncaların kulakları var mı?
Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.
"Bunlar kimin kulakları?" "Mickey Mouse'un."
Van Gogh sahiden kulağının birini kesmiş mi?
Afrika filinin, Asya filinden daha büyük kulakları vardır.
Kulak ve kollarındaki yaraların yanı sıra topallayarak yürüyor,
Afrika fillerinin, Asya fillerinden daha büyük kulakları vardır.
Fakat kulaklarındaki özel kemikler kumdaki en ufak titreşimleri algılar.
Gırtlağıma kadar borçtayım.