Examples of using "Nessa" in a sentence and their turkish translations:
Bu akşam başlıyorum.
Ama ben buna varım, hadi.
Bu evde tek başına yaşıyorum.
Bu evde kaç tane kedi vardır?
bu alandaki araştırmaları desteklemek
gerçekten o hikayede olduğu gibi
Bu öğleden sonra İngilizce çalışacağım.
Ben o hikayeye inanıyorum.
Ben o listede miyim?
O zaman, ben gidiyorum.
Onları bu odada istemiyorum.
Torunum bu yıl okula başladı.
ve biz o kısma çok zor yetiştik
Evet, Lidya o bölgedeydi
Arkadaşım şu evde yaşıyor.
Sen bu elbiseler içinde çok güzelsin.
Bu çantada ne var?
Bu sabah nasılsınız?
Onu çok beğendiğine inanamıyorum.
Bu resimde kaç kız var?
Bu resimde kaç tane kız var?
Bu suda yüzme.
Bu odada gürültü etmeyin.
O kız ile ilgileniyor musunuz?
Şu resme bir bak.
O şişede şarap yok.
O gece kim oradaydı?
O zamanlar ben öğrenciydim.
Otuz yıl bu şirkette çalıştım.
Lütfen bu resme bir göz at.
peki bu durumda ne oluyor?
Bu hafta sonu büyükbabamı ziyaret edelim.
Bu fabrikada yüzlerce kişi çalışır.
O şehri asla duymadım.
Banyoyu böyle bir karmaşa içinde bırakmayın.
Önümüzdeki İlkbaharda Sendai'ye gidiyor.
O zaman adada kimse yaşamadı.
Bir yabancının o eve girdiğini gördüm.
Tren o istasyonda durmaz.
Bu evde yaşayan birçok insan var.
O mağazada nadir bir pul buldum.
O zamanlar çok kadın doktor yoktu.
Sizin atalarınız bu kilisede gömülüdürler.
Bu fotoğrafta dört güzel çocuk var.
Bu dükkanda her şey gerçekten ucuz.
Bu kasabada neler oluyor?
O zaman Kanada'daydım.
Bu şehirde bazı güzel parklar vardır.
Bu resimdeki adamı gördün mü?
O, bu odaya girmiş olmalı.
O sıralarda adada hiç kimse yaşamadı.
Birçok genç aile bu bölgede yaşar.
Bu dükkanda bir kedi satın aldım.
Onu bu odada istemiyorum.
- Tom'u bu resimde görebiliyor musun?
- Bu resimde Tom'u tanıyabilir misin?
Bu tabelaya ne yazılıyor?
O evde kim yaşıyor biliyorum.
Bu pisliği tuvalete kim bıraktı?
%100 seninle birlikteyim, Tom.
Bu evde kimin yaşadığını biliyorum.
Bu muhitte yaşıyor.
Bu ilkbahar onları görmek için sabırsızlanıyorum.
- Artık bu evde yaşayamam.
- Yaşayamam bu evde artık.
- Bu evde artık yaşayamam.
Tom'u bu odada istemiyorum.
Bu küçük kasabada hiçbir şey ilginç değildir.
Bu okula iki yıl önce girdim.
Bu kentte Hristiyandan çok Müslüman var.
Ben bu öğleden sonra sana kararımı vereceğim.
Bu hafta ne yaptın?
Yıldızlar, bu bölgede açık bir şekilde görülebilir.
Ben bu cümlede ne yazacağımı bilmiyorum.
Tom'un bu sabah keyfi yerinde değildi.
Ama o noktada bir sürü hata yapıyordum.
Bu evde kim yaşıyor?
Bu evde hiç kimse yaşamıyor.
Evet öyle. Sen o zaman üç aylıktın.
Böyle bir şey yapıyor olmaktan çok daha iyisini biliyorum
Bu şehirde çok sayıda okul vardır.
Bu akıntılı suda yüzmek çok risklidir.
Bu konuda Tom'la anlaşmak zorunda kaldık.
Bu odadaki mobilyaların düzenini seviyorum.
Bu evde büyüdüm.
Bu çevrede büyüdüm.
Bu hikayede anlatılan tüm olaylar hayal ürünüdür.
Bu caddede sola dönmenize izin verilmez.
O kutuda ne olduğunu düşünüyorsun?
O kutunun içinde ne olduğunu bilmiyorum.
Bu kutudaki her şeyi istiyorum.
O listede Tom'un adını gördüm.
Onlar bu kentte haftada kaç kez çöp topluyorlar?
Bu kentte görülecek çok sayıda yer var.
Onun bu öğleden sonra Mary ile bir randevusu var.
Bu sabah arabamla bir sorun yaşadım.
Dede ve ninelerinin kalıntıları bu kilisededir.
Bu fabrikada robotlar insanların yerini aldı.
Bu kutunun içinde ne olduğunu görmek istemiyor musun?
Kadınımıza ne oldu da bu duruma düştü?