Translation of "Muçulmana" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Muçulmana" in a sentence and their turkish translations:

- Sou muçulmano.
- Sou muçulmana.

Ben bir müslümanım.

Fadil conheceu uma mulher muçulmana.

Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.

Fadil tinha uma namorada muçulmana.

Fadıl'ın Müslüman bir kız arkadaşı vardı.

Esta é a saudação muçulmana.

Müslümanların selamlama şekli bu.

Fadil namorou uma moça muçulmana do Egito.

- Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla flört etti.
- Fazıl Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmıştı.

Sami nunca soube que Layla era muçulmana.

Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu hiç bilmiyordu.

Ela é uma chinesa muçulmana de olhos azuis.

O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.

Fadil estava namorando uma mulher muçulmana do Egito.

- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla çıkıyordu.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla flört ediyordu.

Fadil começou a namorar uma moça muçulmana do Egito.

Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.

Uma pessoa que segue o islamismo é conhecida como muçulmana.

İslama uyan bir kişi bir müslüman olarak bilinir.

Fadil se apaixonou perdidamente por uma mulher muçulmana do Egito.

Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.

Fadil não podia se casar com uma mulher que não fosse muçulmana.

Fadıl, Müslüman olmayan bir kadınla evlenemezdi.