Examples of using "Muçulmana" in a sentence and their turkish translations:
Ben bir müslümanım.
Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.
Fadıl'ın Müslüman bir kız arkadaşı vardı.
Müslümanların selamlama şekli bu.
- Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla flört etti.
- Fazıl Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmıştı.
Sami Leyla'nın Müslüman olduğunu hiç bilmiyordu.
O mavi gözlü bir Çinli Müslümandır.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla çıkıyordu.
- Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadınla flört ediyordu.
Fadıl, Mısırlı Müslüman bir kızla çıkmaya başladı.
İslama uyan bir kişi bir müslüman olarak bilinir.
Fadıl, Mısırlı bir Müslüman kadına derinden aşık oldu.
Fadıl, Müslüman olmayan bir kadınla evlenemezdi.