Examples of using "Conheceu" in a sentence and their turkish translations:
Onu nasıl tanıdın?
Tom, Mary ile karşılaştı.
Onunla tanıştın mı?
- Onunla nerede tanıştın?
- Onu nerede tanıdın?
Tom'la nerede tanıştın?
Onu nasıl tanıdın?
Onunla ne zaman tanıştınız?
Onu nasıl tanıdın?
Tom, Mary'yi hiç tanımıyordu.
Tom'la ilk defa ne zaman tanıştın?
Onunla nerede tanıştın? Hatırlıyor musun?
O kişiyle nasıl tanıştın?
O, babamla tanıştığını söylüyor.
- Almanya'da Jasmin ile tanıştın mı?
- Jasmin ile Almanya'da mı tanıştın?
- Eşinle nasıl tanıştın?
- Eşinizle nasıl tanıştınız?
Tom ebeveynlerini hiç tanımadı.
Tom'la nasıl tanıştınız?
O, onunla sadece son zamanlarda görüştü.
Tom cezaevinde John'la tanıştı.
Fadıl, Müslüman bir kadınla tanıştı.
O, onunla 3 yıl önce tanıştı.
Ebeveynlerimi nasıl tanıdın?
- Mary'yi nereden tanıyorsun?
- Mary'yi nereden tanıyorsunuz?
Tom'un kız arkadaşıyla tanıştın mı?
Karınla nerede tanıştın?
Dan Linda adında bir fahişe ile tanıştı.
Erkek arkadaşını nerede tanıdın?
Tom seninle tanıştığını söylüyor.
Karınla nasıl tanıştın?
Kocanla nasıl tanıştın?
O bugün okulda yeni bir arkadaşla tanıştı.
Sen annemle henüz tanışmadın.
Tom'un kız arkadaşıyla hiç tanıştın mı?
Sanırım zaten onlarla tanıştın.
Tom'la ilk tanıştığın zamanı hatırlayabiliyor musun?
Mary ile nasıl tanıştınız?
Onunla nasıl tanıştın?
Tom yaklaşık kendi yaşında bir kızla tanıştı.
Tom Mary ile ilk kez nerede karşılaştığını söylemedi.
- Bence babamı tanıyordun.
- Babamı tanıdığını düşünüyorum.
Tom henüz Mary'nin ebeveynleri ile tanışmadı.
O bugün okulda yeni bir arkadaşla tanıştı.
O, Tom'la burada buluştu.
Tom'la nasıl tanıştığını bize hiç söylemedin.
O onunla karşılaşır karşılaşmaz, Charles'ı sevdi.
- Tom dün gece Mary adında bir kızla tanıştı.
- Tom dün gece Mary adlı bir kızla tanıştı.
Tom Mary ile üç yıl önce tanıştı.
şehre giderek askerlik arkadaşıyla karşılaştı
Avrupa'da ilk bizim gibi karşıladı bu durumu.
Karım hâlâ ebeveynlerimle tanışmadı.
O, geçenlerde rastladığın adamdır.
Dün karşılaştığın adamTom Jackson'dı.
Tom sana Mary ile nerede tanıştığını söyledi mi?
Tom, Mary'nin John'la ne zaman tanıştığını bilmiyordu.
Tom, Avustralya'da okurken karısıyla tanıştı.
Geçen gün tanıştığın arkadaşım Kanadalı değil.
Nasıl oldu da onu tanıdın?
Lola'yı hiç bilmeyen sen, nasıl aşktan konuşmaya cüret ediyorsun?
Tom'la nasıl tanıştın?
Ben, benimle ilk tanıştığında olduğum aynı kişi değilim.
Onu gördü, onunla tanıştı. Defalarca kez yanına gittik.
Tom Mary ile bir partide tanıştı, ve o ilk görüşte aşktı.
Tom Jockson senin diğer gün tanıştığın adamdır.
Tom'un Mary ile tanıştığı geceyi hatırlıyorum.
Bir yabancı, sadece sizin henüz tanışmadığınız bir arkadaştır.
Margeret, geçen cumartesi babası ile tanıştın, çok iyi bir tenis oyuncusu.
Tom karısıyla Fransa'da okurken tanıştı.
Tom ilk karşılaştığında Mary'nin ne kadar güzel olduğunu hatırladı.
Babamı tanıdın mı?
Tom eve bu gidişinde Amerikalı olduğunu düşündüğü bir adamla karşılaştı.
Sanat dünyanın bildiği bireyciliğin en yoğun biçimidir.
Yaklaşık on yıl önce bir sohbet odasında tanıştık.
Ama hızla güneye doğru yürüdü ... ve Agis ile tanıştı. Megalopolis kenti yakınlarındaki savaşta.
Tekerlekli sandalyedeki yaşlı adam bana annemi gençken tanıdığını söyledi.