Examples of using "Luar" in a sentence and their turkish translations:
Ay ışığında ışıyorlar.
- Ayışığı güzel.
- Mehtap güzel.
Ay ışığı göle yansımıştı.
Ay ışığı altında öpüştüler.
Mehtap gerçekten güzel.
...Ay'ın ışığının hükmünde olduğu yer.
Mary ay ışığında ormanda dans etti.
Ayışığı göle yansıyordu.
Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır.
Deniz kıyısı özellikle ayışığında romantiktir.
...ve ay ışığını yansıtan taç yaprakları yol gösterici işlevi görür.
Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.
Bizim gibi o da ay ışığında pek renk göremez.
Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.
Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.
Periler ay ışığında dans ettiler.
Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.
Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.
Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.