Translation of "Luar" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "Luar" in a sentence and their turkish translations:

Brilham ao luar.

Ay ışığında ışıyorlar.

O luar é bonito.

- Ayışığı güzel.
- Mehtap güzel.

- O luar refletiu sobre o lago.
- O luar refletia-se no lago.

Ay ışığı göle yansımıştı.

Eles se beijaram ao luar.

Ay ışığı altında öpüştüler.

O luar é realmente lindo.

Mehtap gerçekten güzel.

... são regidas pela luz do luar.

...Ay'ın ışığının hükmünde olduğu yer.

Maria dançava na floresta ao luar.

Mary ay ışığında ormanda dans etti.

O luar refletia-se no lago.

Ayışığı göle yansıyordu.

Sonhar acordado é o luar do pensamento.

Hayal kurmak düşüncenin mehtabıdır.

A beira-mar é particularmente romântica ao luar.

Deniz kıyısı özellikle ayışığında romantiktir.

... e pétalas que refletem o luar funcionam como um farol.

...ve ay ışığını yansıtan taç yaprakları yol gösterici işlevi görür.

Atraídas pelo reflexo do luar na água, dirigem-se ao oceano.

Denizden yansıyan ay ışığına çekilerek okyanusa doğru gidiyorlar.

Tal como nós, não distingue bem as cores à luz do luar.

Bizim gibi o da ay ışığında pek renk göremez.

A luz do luar dificilmente atravessa o emaranhado de ramos da floresta.

Ay ışığı, iç içe geçmiş ormandan içeri sızmakta zorlanıyor.

Numa noite sem luar, uma câmara de imagem térmica pode ver na escuridão.

Ay'sız bir gecede termal görüntüleme yapan bir kamera karanlıkta görebilir.

- As fadas estavam dançando à luz da lua.
- As fadas dançavam ao luar.

Periler ay ışığında dans ettiler.

A luz do firmamento é cerca de 200 vezes mais fraca do que a do luar.

Yıldızların ışığı, ay ışığından 200 kat daha sönüktür.

A luz do luar passa pelas copas, mas só dois por cento atinge o solo da floresta.

Ağaç örtüsünün altındaki ormanın zeminine ay ışığının sadece yüzde ikisi ulaşıyor.

A luz do luar é 400 000 vezes mais fraca do que a do Sol. Mas é suficiente para se ver no escuro.

Ay ışığının en güçlü hâli güneş ışığından 400.000 kat daha sönüktür. Yine de görmeye yeter.