Examples of using "Lado" in a sentence and their turkish translations:
Onlar yan yana yürüdü.
Ben sizin tarafınızdayım.
aslında gene yan yana düşüyorlar ya
Ben sizin tarafınızdayım.
Hangi taraf kazandı?
Bütün askerler yan yana durdu.
işte bu destanımızı terörle yan yana koydular
- Senin tarafındayız.
- Sizin tarafınızdayız.
- Biz sizin yanınızdayız.
Seninle olacağım
Yan tarafımda yatarım.
Onlar bitişikte yaşarlar.
Tam bitişik kapı.
Senin tarafındayım.
terörle nasıl yan yana konulur demedi
Onun yanına oturdum.
Tom ve Mary birlikte duruyor.
Tom ve Mary yan yana oturdular.
O, caddenin sol tarafındadır.
Arkadaşım benim yanımda.
Hangi taraftasın?
Hemen yanı başımızdaki Çin
Yüzey tortusu her yere saçılmıştı.
Yanımda otur.
Senin benim yanımda olmanı istiyorum.
Her yerde kan vardı.
Onun gizemli bir tarafı var.
Kimin tarafındasın?
Biz aynı taraftayız, Tom.
O, caddenin bu tarafında mı?
Ben senin tarafındayım, Tom.
Ben Tom'un tarafındayım.
Diğer yoldan gidelim.
Hangi yöne gitti?
Hangi tarafa gitti?
Kutular her yerdeydi.
Yüzünü yana çevirme.
O bizim tarafımızda.
Sağ tarafınıza yatın.
O tarafa gitti.
Tom yanımda oturdu.
Tom bizim bitişiğimizde yaşıyor.
Seni yanımda istiyorum.
Benim tarafımdasın, değil mi?
Tom, Mary'nin yanına oturdu.
Diğer taraftan gidelim! Nereye gitti?
Her köşede... ...tehlike kol geziyor.
eksik tarafımız varsa
köşeden gelmesini izlerken
Sağ tarafla ısırma.
Ben hemen yanındayım.
O, caddenin karşı tarafında.
O her zaman yanımda durdu.
Her insanın saklı bir yanı vardır.
O, yanıma oturdu.
- Keşke senin yanında olsam!
- Keşke yanıbaşında olsaydım.
Ben kimsenin tarafında değilim.
Asansör hangi tarafta?
Gazete sizin yanınızda.
Onun yanına oturdum.
O, her zaman onun yanında yer alır.
Aynı tarafta olduğumuzu düşünüyordum.
Ben diğer taraftan tatlıları tercih ederim.
Tom benim kapı komşum.
Yan adım.
Benim tarafımda olman gerekiyor.
- Zafer bizim tarafımızda.
- Zafer bizden yana.
Diğer taraftan, bazı dezavantajları var.
O, onun yanında diz çöktü.
O yanımda oturdu.
Tom, Mary'nin tarafında.
Tom kenardan izledi.
Tom yandaki odada.
- Ruslar bizim tarafımızda.
- Ruslar bizim yanımızdadır.
Yan odada biri var mı?
Zaman bizim tarafımızda.
Tom'u dışarıda bekledim.
Yanımda oturmasını tercih ederdim.
- Fadıl, İslam'da din ve ileri bilimin el ele verebileceğini buldu.
- Fazıl İslam'da din ve modern bilimin birbiriyle uyumlu olabileceğini fark etti.
Ama bu taraftaki hava daha sıcak gibi
Bu sürü hiçbir yere gidemez...
Ama yolun karşı tarafında.
gariban bir yanaşmayı oynuyordu burada
Ve yanında Pixar adında
hemen yanında büyük bir ahtapot daha vardı.
Kız yanıma oturdu.
Kız kardeşinin yanında kısa görünüyor.
Yolun kenarında bir kaza vardı.
O, kapının yanında çömeldi.
- O her zaman insanların tarafındaydı.
- O hep halktan yanaydı.
O, caddenin karşısında yaşıyor.
O, caddenin karşısında yaşamaktadır.
Yan odadan silah sesleri duyduk.
Eğer bu taraf kesintisiz karantina ise
Caddenin karşısında yaşıyorum.
Tom'un bitişik odada horladığını duydum.
Oyuncakçı dükkanına bitişik yaşıyorum.