Translation of "Garrafa" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Garrafa" in a sentence and their turkish translations:

- Abre a garrafa.
- Abra a garrafa.

- Şişeyi aç.
- Şişeyi açın.

- Devolve a minha garrafa.
- Devolva a minha garrafa.
- Devolvam a minha garrafa.

Şişemi bana geri ver.

- Quem jogou a garrafa?
- Quem atirou a garrafa?

Şişeyi kim fırlattı?

- Dê-me essa garrafa.
- Dê-me aquela garrafa.

O şişeyi bana ver.

- A minha garrafa se quebrou.
- Minha garrafa se quebrou.

Şişem kırıldı.

- Há pouca água na garrafa.
- Tem pouca água na garrafa.

Şişede biraz su var.

Quem quebrou a garrafa?

Şiseyi kim kırdı?

Sobrou uma garrafa de vinho.

Bir şişe şarap kalmıştı.

Comprei meia garrafa de vinho.

Yarım şişe şarap satın aldım.

Encha esta garrafa com água.

Bu şişeyi suyla doldur.

A água está na garrafa.

Su şişede.

Por favor abra a garrafa.

Lütfen şişeyi aç.

Não consigo abrir esta garrafa.

Bu şişeyi açamıyorum.

Há uma garrafa na geladeira.

Buzdolabında bir şişe vardır.

Não tem vinho naquela garrafa.

O şişede hiç şarap yok.

Não há vinho nessa garrafa.

O şişede şarap yok.

- Eu quero uma garrafa de água fresca.
- Quero uma garrafa de água gelada.

Bir şişe buzlu su istiyorum.

Me dê uma garrafa de vinho.

Bana bir şişe şarap ver.

A garrafa está cheia de água.

Şişe su ile doludur.

Ele bebeu uma garrafa de vinho.

O bir şişe şarap içti.

Quanto vinho você comprou? - Meia garrafa.

"Ne kadar şarap satın aldın?" "Yarım şişe."

Existe algum depósito reembolsável na garrafa?

Şişede bir iade depozito var mı?

Ele encheu a garrafa de água.

O şişeyi su ile doldurdu.

Abri uma garrafa de vinho tinto.

Bir şişe kırmızı şarap açtım.

Tom abriu uma garrafa de vinho.

Tom bir şişe şarap açtı.

Gostaria de uma garrafa de refrigerante.

Ben bir şişe soda istiyorum.

Onde está o abridor de garrafa?

Şişe açacağı nerede?

Quanto custa uma garrafa de cerveja?

- Bir şişe bira ne kadar?
- Bir şişe bira kaça?

Eu pensei que era uma garrafa.

Bunun bir şişe olduğunu düşündüm.

Uma garrafa de água, por favor.

Bir şişe su lütfen.

Quase não tem água nesta garrafa.

Bu şişede neredeyse hiç su yok.

Esta tampa não cabe na garrafa.

Bu tapa şişeye uymaz.

Outra garrafa de vinho, por favor.

Bir şişe şarap daha, lütfen.

Por favor encha esta garrafa d'água.

Lütfen bu su şişesini doldurun.

Tem bem pouco café na garrafa.

Demlikte neredeyse hiç kahve yok.

Quase não tem café na garrafa.

- Demlikte neredeyse hiç kahve kalmadı.
- Neredeyse demlikte hiç kahve yok.

A garrafa d'água está na geladeira.

Su şişesi buzdolabında.

A garrafa caiu e se quebrou.

Şişe düştü ve kırıldı.

Eu trouxe uma garrafa de vinho.

Bir şişe şarap getirdim.

Poderia trazer outra garrafa de água?

Bir şişe daha su getirebilir misin?

Tom comprou uma garrafa de vinho.

Tom bir şişe şarap aldı.

E pô-la dentro desta garrafa transparente.

ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim.

Sobrou um pouquinho de leite na garrafa.

Şişede biraz süt kaldı.

Seu presente é uma garrafa de vinho.

Onun hediyesi bir şişe şarap.

Tom está segurando uma garrafa de cerveja.

Tom bir şişe bira tutuyor.

Tom estava segurando uma garrafa de vinho.

Tom bir şişe şarap tutuyordu.

Eu quero uma garrafa de Coca-Cola.

Bir şişe Coca-Cola istiyorum.

Por favor, encha essa garrafa de água.

Lütfen bu şişeyi suyla doldur.

Há um pouco de uísque nesta garrafa.

Bu şişenin içinde biraz viski var.

Ele bebeu uma garrafa inteira de leite.

O, bir şişe sütü tamamen içti.

Tom encheu a garrafa com água potável.

Tom şişeyi içme suyuyla doldurdu.

O Tom bebeu a garrafa toda sozinho?

Tom bütün bir şişe şarabı kendisi mi içti?

Um bom truque é usar uma garrafa transparente,

Suyu doldurabileceğiniz temiz ve saydam bir şişenizin olması

Ele bebeu suco de laranja direto da garrafa.

O bir şişeden portakal suyu içti.

Por favor, traga-me meia garrafa de vinho.

Lütfen bana yarım şişe şarap getirin.

O Tom encheu a garrafa com água fria.

Tom şişeyi soğuk su ile doldurdu.

Tom bebeu a garrafa de leite inteira sozinho.

Tom tek başına şişedeki tüm sütü içti.

Tem uma garrafa de vinho branco na geladeira.

Buzdolabında bir şişe beyaz şarap var.

O vinho é um poema em uma garrafa.

Şarap, şişedeki bir şiirdir.

- Eu já bebi meia garrafa de vinho te esperando.
- Já bebi meia garrafa de vinho esperando aqui por vocês.

Seni beklerken, yarım şişe şarapla sarhoş oldum bile.

- Eu comprei uma garrafa de cerveja na loja de bebidas.
- Comprei uma garrafa de cerveja na loja de bebidas.

Likör dükkânından bir şişe bira satın aldım.

Sacuda a garrafa de remédio antes de usá-la.

Kullanmadan önce ilaç şişesini çalkala!

Tom deu para a Mary uma garrafa de vinho.

Tom Mary'ye bir şişe şarap verdi.

A lista de compras incluía uma garrafa de leite.

Alışveriş listesi bir galon süt içeriyordu.

Nós deveríamos ter comprado mais uma garrafa de vinho.

Keşke bir şişe daha şarap alsaydık.

Não deveria ter bebido a última garrafa de cerveja.

Son şişe birayı içmemeliydim.

Tom comprou uma garrafa de vinho de trinta dólares.

Tom otuz dolarlık bir şişe şarap aldı.

- Onde está aquela garrafa de vinho que eu te pedi para comprar?
- Onde está aquela garrafa de vinho que te pedi para comprar?
- Onde está aquela garrafa de vinho que eu pedi para vocês comprarem?

Almanı istediğim o şarap şişesi nerede?

Como uma garrafa de água quente que nos manterá quentes.

sıcak su şişesi gibi kullanıp sıcak kalabilirim.

Vamos apanhá-lo e pô-lo na garrafa de água.

Tamam, bu ufaklığı alıp onu bu su şişesine koymalıyız.

A garrafa estava cheia com o que parecia ser areia.

Şişe kuma benzer bir şeyle doluydu.

Tom colocou a rolha de volta na garrafa de vinho.

Tom mantarı şarap şişesine geri koydu.

A garrafa que Tom estava segurando tinha um rótulo roxo.

Tom'un tuttuğu şişenin mor renkli bir etiketi vardı.

Você não sabe o que contém essa pequena garrafa opaca.

O küçük opak şişe ne içerir bilmiyorsun.

Sobre a mesa há uma garrafa de champanhe e duas taças.

Masanın üzerindekiler bir şampanya şişesi ve iki bardaktı.

Tom foi até a casa de Mary com uma garrafa de vinho.

Tom bir şişe şarapla Mary'nin yanına gitti.

E pô-la dentro desta garrafa transparente. Os insetos serão atraídos pela luz.

ve onu bu şeffaf şişenin içine koyabilirim. Tüm böcekler ışığa doğru uçacaktır.

Eu tomo uma garrafa de Coca no café da manhã. Isso é saudável?

Kahvaltı için bir şişe Coke içiyorum. O sağlıklı mı?

Você tem certeza de que uma garrafa de vinho vai ser o bastante?

Bir şişe şarabın yeterli olacağından emin misin?

Tom diz que consegue bebe uma garrafa inteira de uísque sem ficar bêbado.

Tom sarhoş olmadan bütün bir şişe viskiyi içebileceğini söylüyor.

O que acha? Usamos uma lanterna e a garrafa transparente? Ou a luz ultravioleta?

Ne düşünüyorsunuz? El feneri ve şişeyi mi kullanayım? Yoksa UV ışığını mı?