Translation of "Funcionar" in Turkish

0.020 sec.

Examples of using "Funcionar" in a sentence and their turkish translations:

- Isso vai funcionar.
- Vai funcionar.

Bu işe yarayacak.

- Isso vai funcionar.
- Vai funcionar agora.

Şimdi çalışacak.

Parece funcionar.

Bu çalışıyor gibi görünüyor.

Vai funcionar.

O çalışacak.

Poderia funcionar?

O işe yaradı mı?

- Não vai funcionar.
- Isso não vai funcionar.

İşlemeyecek.

Isso vai funcionar.

Bu işe yarayacak.

Isso poderia funcionar.

Bu çalışabilir.

Parou de funcionar.

O, çalışmayı durdurdu.

- Nós podemos fazer funcionar.
- Nós podemos fazer isso funcionar.

- Onu çalıştırabiliriz.
- Çalışmasını sağlayabiliriz.

- Pode não funcionar.
- Não pode funcionar.
- Não pode dar certo.

- Olmayabilir.
- İşe yaramayabilir.

Assim deve funcionar. Vamos.

Bu işimizi görür. Hadi.

Isto não vai funcionar.

Hayır, bu olmayacak.

Isso não vai funcionar.

Bu işe yaramayacak.

Isso não vai funcionar!

O işe yaramaz.

- Receio que isso não irá funcionar.
- Receio que isso não vá funcionar.

Maalesef o çalışmıyor.

- Isso não vai funcionar, vá por mim.
- Isso não vai funcionar, acredite.

O işe yaramayacak, bana güven.

- É a única maneira de funcionar.
- É a única forma de funcionar.

- İşe yaramasının tek yolu bu.
- Ancak bu şekilde olur.

O freio parou de funcionar.

Fren çalışmayı durdurdu.

Você acha que vai funcionar?

Onun işe yarayacağını düşünüyor musun?

O aquecedor parou de funcionar.

Isıtıcı çalışmayı bıraktı.

Acho que isto vai funcionar.

Sanırım bu işe yarayacak.

A máquina parou de funcionar.

Makine çalışmayı durdurdu.

Acha mesmo que vai funcionar?

Bunun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?

Nós podemos fazer isso funcionar.

Onu çalıştırabiliriz.

Duvido que isto vá funcionar.

Bunun çalışacağını sanmıyorum.

Meu carregador parou de funcionar.

Şarj aletim bozuldu.

- Você tem certeza de que vai funcionar?
- Tem certeza que isso vai funcionar?

Onun işe yarayacağından emin misin?

- Você tem certeza de que isto vai funcionar?
- Tem certeza que isso vai funcionar?

Bunun işe yarayacağından emin misin?

Podemos fazê-lo funcionar desta vez.

Biz bu defa onu çalıştırabiliriz.

Tem certeza que isso vai funcionar?

Bunun işe yarayacağından emin misin?

Você acha que isto pode funcionar?

Bunun işe yarayabileceğini düşünüyor musun?

- Isso nunca funcionará.
- Nunca vai funcionar.

Asla çalışmayacak.

Eu não sei se vai funcionar.

Bunun işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum.

- Você tem certeza de que isso vai funcionar?
- Você tem certeza de que isto vai funcionar?

Bunun işe yarayacağına emin misin?

- Você tem certeza de que isso vai funcionar?
- Vocês têm certeza de que isso vai funcionar?

Onun işe yarayacağına emin misin?

Não está a funcionar. Continuo com frio.

Bu işe yaramıyor. Hâlâ üşüyorum.

- Isso não vai funcionar.
- Isso não funcionará.

- O çalışmaz.
- O işe yaramaz.

Nada do que eu tento parece funcionar.

Denediğim hiçbir şey işe yarıyor gibi görünmüyor.

Eu acho que isso não vai funcionar.

Bunun işe yarayacağını sanmıyorum.

Eu sabia que isso não ia funcionar.

Ben onun işe yaramayacağını biliyordum.

Eu sabia que isso não iria funcionar.

Ben bunun işe yaramayacağını biliyordum.

Não há mais jeito de isso funcionar.

Bunu işletecek hiçbir yol yoktur.

O motor não está a funcionar bem.

Motor iyi çalışmıyor.

Você acha mesmo que isso irá funcionar?

Bunun işe yarayacağını gerçekten düşünüyor musun?

Eu não acho que isso irá funcionar.

Bunun işe yarayacağını sanmıyorum.

Isto vai funcionar. Eu sei que vai.

Bu işe yarayacak. Biliyorum.

Tom sabe que isso não vai funcionar.

Tom bunun işe yaramayacağını biliyor.

Eu queria poder descobrir como fazer isso funcionar.

Keşke bu işi nasıl yapacağımı anlayabilsem.

... que estas câmaras precisam de luzes infravermelhas para funcionar.

...kameralarımızın olup biteni görmesi için kızılötesi ışık gerekiyor.

O cortador de grama precisa de gasolina para funcionar.

Çim biçme makinesini çalıştırmak için benzin gerekiyor.

- É melhor que isso funcione.
- É melhor isso funcionar.

İşe yarasa bari.

- Eu levaria tempo demais para lhe explicar porque não vai funcionar.
- Eu levaria muito tempo para te explicar porquê isso não vai funcionar.

Bunun niçin işe yaramayacağını sana açıklamak çok fazla zamanımı alır.

O computador parou de funcionar após uma atualização automática do sistema.

Bilgisayar otomatik sistem güncellemeden sonra çalışmayı durdurdu.

- Eu não sei se vai funcionar.
- Eu não sei se funcionará.

Bunu işe yarayıp yaramayacağını bilmiyorum.

- Sabemos que não vai funcionar.
- Sabemos que não vai dar certo.

Bunun işe yaramayacağını biliyoruz.

Você precisa de uma alta concentração de álcool para fazer isto funcionar.

Ama işe yaraması için yüksek bir alkol seviyesinde bir konstantrasyona ihtiyacınız var.

Tom não foi capaz de fazer funcionar o abridor de latas elétrico.

Tom elektrikli konserve açacağını çalıştıramadı.

- Brincadeiras à parte, isso pode funcionar.
- Brincadeiras à parte, isso pode dar certo.

Şaka bir yana, işe yarayabilir.

Quando o dinheiro para de ter valor, todo o sistema para de funcionar.

Paranın bir hükmü kalmadığında sistemin tüm işleyişi durur.

Uma vez picado, bastam uns minutos para a mistura tóxica do ouriço começar a funcionar.

Isırdıktan birkaç dakika sonra denizkestanesinin zehri devreye giriyor.

Poderias ficar atrás do meu carro por um minuto e dizer-me se as minhas luzes de travagem estão a funcionar?

Bir dakikalığına arabamın arkasında durup bana fren lambalarımın çalışıp çalışmadığını söyler misin?