Examples of using "Evidência" in a sentence and their turkish translations:
Kanıta ihtiyacımız var.
Hiçbir DNA kanıtı bulunmadı.
Elimizde hiç delil yok şu anda.
Bu konu Twitter'da eğilim gösteriyor.
Kanıt onun lehineydi.
Tom'un suçluluğunu ispat etmek için bir delil çıkması çok olası değil.