Translation of "Esquiar" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Esquiar" in a sentence and their turkish translations:

Eu sei esquiar.

- Ben kayak yapabilirim.
- Kayak yapabilirim.

Tom foi esquiar.

Tom kayak yapmaya gitti.

Eu fui esquiar.

- Kayak yapmaya gittim.
- Kayak kaymaya gittim.

- Prefiro nadar a esquiar.
- Eu prefiro nadar a esquiar.

- Yüzmeyi kaymaya tercih ederim.
- Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.

Ela não sabe esquiar.

O, nasıl kayacağını bilmiyor.

Prefiro nadar a esquiar.

Yüzmeyi kayak yapmaya tercih ederim.

Você sabe esquiar bem?

İyi kayak yapabilir misin?

Eu gosto de esquiar.

Kayak yapmayı severim.

Tom foi esquiar sozinho.

Tom yalnız başına kaymaya gitti.

Esquiar é minha paixão.

Kayak yapmak benim tutkumdur.

Meu passatempo é esquiar.

Hobim kayak yapmaktır.

Tom não sabe esquiar.

Tom kayak kayamaz.

Gostaria de ir esquiar.

Ben kayağa gitmek istiyorum.

Eu não sei esquiar.

Kayak yapamam.

- Eles sempre vão esquiar no inverno.
- Elas sempre vão esquiar no inverno.

Onlar her zaman kışın kayak yapmaya gider.

Eu sou bom em esquiar.

Ben kayakta iyiyim.

Nós fomos esquiar no Canadá.

Biz Kanada'da kayak yapmaya gittik.

Tom me ensinou a esquiar.

Tom bana kayak yapmayı öğretti.

Sam foi esquiar em janeiro.

Sam, ocak ayında kayak yapmaya gitti.

- Inverno passado fui esquiar ao Canadá.
- No inverno passado, eu fui esquiar no Canadá.

Geçen kış kayak yapmak için Kanada'ya gittim.

- Com cinco anos eu já sabia esquiar.
- Aos cinco anos ele já sabia esquiar.

Beş yaşındayken o zaten nasıl kayak kayılacağını biliyordu.

Gostaria de ir esquiar com ela.

Onunla kayak yapmaya gitmek istiyorum.

Eles sempre vão esquiar no inverno.

Kışın onlar her zaman kayak yapmaya giderler.

Minha família vai esquiar todo inverno.

Ailem her kış kayak yapmaya gider.

Parece que Tom não sabe esquiar.

Tom nasıl kayak yapacağını bilmiyor gibi görünüyor.

Estou planejando ir esquiar com minha namorada.

Kız arkadaşımla kayak yapmaya gitmeyi planlıyorum.

Com cinco anos eu já sabia esquiar.

Beş yaşındayken zaten kayabiliyordum.

Tenho pensado em ir esquiar em Hokkaido.

Hokkaido'ya kayak yapmaya gitmeyi düşünüyorum.

Tom e Maria foram esquiar nos Alpes.

Tom ve Mary, Alplere kayak kaymaya gittiler.

- Eu não acho que o Tom goste de esquiar.
- Não acho que o Tom goste de esquiar.

Tom'un kayak yapmaktan hoşlandığını sanmıyorum.

Esquiar sobre a neve fresca é muito divertido.

Taze karın üstünde kaymak çok eğlenceli.

- Eu adoro esqui.
- Eu gosto muito de esquiar.

Kaymayı çok severim.

No inverno passado, eu fui esquiar no Canadá.

Geçen kış Kanada'da kayak yapmaya gittim.

O que Mary mais gosta de fazer é esquiar.

Hepsinin içinde en çok Mary kaymayı sever.

Minha irmã me pediu que a ensinasse a esquiar.

Kız kardeşim ona nasıl kayılacağını öğretmemi istedi.

Ela pediu a Bob que ele a ensinasse a esquiar.

O Bob'un ona kayak yapmayı öğretmesini rica etti.

Eu não queria pegar um resfriado, então não fui esquiar.

Üşütmek istemedim, bu yüzden kayak yapmaya gitmedim.

Ele é a última pessoa com quem eu gostaria de esquiar.

O, birlikte kayak yapmaya gitmek istediğim son kişidir.

Eu apenas achei que você pudesse querer esquiar com a gente.

Sadece bizimle kayak yapmaya gitmek isteyebileceğini düşündüm.

Todos da minha turma preferem esquiar do que andar de skate.

Sınıfımdaki herkes kayak yapmayı paten yapmaya tercih ediyor.

Foi o Tom o cara que foi esquiar com a Mary.

Mary ile kayak yapmaya giden adam Tom'du.

O pai do Tom vai levar o Tom e eu para esquiar no próximo fim de semana.

Tom'un babası gelecek hafta sonu Tom'u ve beni kayak yapmaya götürüyor.