Translation of "Cruz" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Cruz" in a sentence and their turkish translations:

Mostrando cruz

Çaprazlık gösteriyordu

Vejo uma cruz de madeira.

Ahşaptan yapılmış bir haç görüyorum.

Vejo a cruz de ouro.

Ben altın haçı görüyorum.

A minha avó gosta de fazer pontos de cruz.

- Büyükannem kanaviçe işi yapmayı sever.
- Anneannem kanaviçe yapmayı seviyor.

A Cruz Vermelha é uma organização sem fins lucrativos.

Kızılhaç kar amacı olmayan bir örgüttür.

A Cruz Vermelha socorre as vítimas de desastres sem demora.

Kızıl Haç gecikme olmadan felaket kurbanlarına yardım sağlıyor.

- Tom está entre a cruz e a espada.
- O Tom está em grande perigo.
- O Tom está entre a cruz e a caldeirinha.

- Tom bir kaya ve sert bir yer arasına sıkıştı.
- Tom bir kaya ve sert bir yerin arasında sıkıştı.

- A Lady Gaga deu um milhão para a Cruz Vermelha para ajudar as vítimas do furacão Sandy.
- A Lady Gaga doou um milhão para a Cruz Vermelha para ajudar as vítimas do furacão Sandy.

Lady Gaga Sandy kasırgası mağdurlarına yardım etmek için Kızıl Haç'a bir milyon dolar verdi.