Translation of "Conhecer" in Turkish

0.007 sec.

Examples of using "Conhecer" in a sentence and their turkish translations:

- É difícil conhecer rapazes.
- É difícil conhecer garotos.

Erkek çocuklarla tanışmak zordur.

- Eu quero te conhecer melhor.
- Quero te conhecer melhor.

Seni daha iyi tanımak istiyorum.

- Estou ansioso para conhecer Tom.
- Estou ansiosa para conhecer Tom.

Tom'la görüşmeye can atıyorum.

- Tom quer conhecer gente nova.
- Tom quer conhecer pessoas novas.

- Tom yeni insanlarla tanışmak istiyor.
- Tom yeni insanlarla karşılaşmak istiyor.

- O Tom queria te conhecer.
- Tom queria conhecê-lo.
- Tom queria lhe conhecer.
- Tom queria te conhecer.

- Tom seninle tanışmak istedi.
- Tom sizinle tanışmak istedi.

Vamos conhecer um pouco

birazcık yakından tanıyalım

Ele parece nos conhecer.

O bizi tanıyor gibi görünüyor.

Gostaria de conhecer Tom.

Tom'la tanışmak istiyorum.

Eu queria te conhecer.

Seninle tanışmak istedim.

Prazer em te conhecer.

Tanıştığımıza memnun oldum.

Nós queremos conhecer Tom.

Tom'la görüşmek istiyoruz.

Você quer conhecer Tom?

Tom'la tanışmak ister misin?

Tom quer me conhecer.

- Tom benimle tanışmak ister.
- Tom benimle görüşmek ister.
- Tom benimle buluşmak ister.

Acabamos de nos conhecer.

Az önce buluştuk.

- Você não quer conhecer o Tom?
- Vocês não querem conhecer o Tom?

Tom'la tanışmak istemiyor musun?

Você pode conhecer essa pessoa

bu kişiyi tanıyor olabilir misiniz diye karşınıza çıkarıyor

Ela pode conhecer os fatos.

O, gerçekleri bilebilir.

Tom queria conhecer os Jacksons.

Tom Jackson'larla tanışmak istiyordu.

Eu realmente quero conhecer Kumiko.

Kumiko ile gerçekten görüşmek istiyorum.

Eu quero conhecer o Tom.

- Tom'la tanışmak istiyorum.
- Tom'la buluşmak istiyorum.
- Tom ile tanışmak istiyorum.

Eu quero conhecer a Mary.

Mary ile tanışmak istiyorum.

Você vai conhecer o Tom.

- Tom'la buluşacaksın.
- Toma'yla buluşacaksın.

Prazer em conhecer todos vocês!

Hepinizle tanıştığıma memnun oldum!

Você pode conhecer o Tom.

Tom'la karşılaşabilirsin.

Tom quer conhecer Maria melhor.

Tom Mary'yi daha iyi tanımak istiyor.

Tom fingiu não conhecer Maria.

- Tom Mary'yi tanımıyormuş gibi davrandı.
- Tom, Mary'yi tanımıyormuş gibi yaptı.

Tom irá conhecer os Jacksons.

Tom, Jacksonlarla buluşacak.

- Estou feliz por finalmente te conhecer.
- Eu estou feliz por finalmente te conhecer.

Nihayet seninle tanıştığıma sevindim.

- Eu venho esperando te conhecer faz anos.
- Eu venho esperando te conhecer por anos!

Yıllardır seninle görüşmeyi istiyordum.

- Foi incrível conhecer você na vida real!
- Foi incrível te conhecer na vida real!

Seninle gerçek hayatta buluşmak harikaydı.

Se você quer conhecer nossos vídeos

eğer bu tarz video'larımızdan haberdar olmak istiyorsanız

Tenho muito prazer em te conhecer.

Tanıştığımıza sevindim.

Ninguém quer conhecer o meu país.

Hiç kimse ülkemi tanımak istemiyor.

Ninguém queria conhecer o meu país.

Hiç kimse ülkemi tanımak istemedi.

É importante conhecer seus próprios limites.

Kendi sınırlarını bilmen önemlidir.

Eu não quero conhecer o Tom.

- Ben Tom'la tanışmak istemiyorum.
- Ben Tom'la buluşmak istemiyorum.

Quando você quer conhecer o Tom?

Neden Tom'la buluşmamı istiyorsun?

É um prazer te conhecer, Tom.

Seninle tanışmak bir zevk, Tom.

Gostaria de conhecer o pai dela.

Onun babasıyla tanışmak isterim.

Eu sempre quis conhecer o Tom.

Her zaman Tom'la tanışmak istedim.

Eu gostaria muito de conhecer Tom.

Gerçekten Tom'la tanışmak istiyorum.

Eu gostaria de conhecer seu pai.

Onun babasıyla tanışmak istiyorum.

Eu quero conhecer toda a história.

Ben bütün hikayeyi bilmek istiyorum.

Prazer em te conhecer, Sr. Zhang.

Tanıştığımıza memnun oldum, Bay Zhang.

Tom parecia conhecer quase todo mundo.

- Tom hemen herkesi tanıyor gibiydi.
- Tom hemen hemen herkesi tanıyor gibiydi.

- Eu gostaria de conhecer a irmã do Tom.
- Gostaria de conhecer a irmã do Tom.

Tom'un kız kardeşi ile tanışmanı istiyorum.

- Ela está ansiosa para conhecer a Europa.
- Ela não vê a hora de conhecer a Europa.

O, Avrupa'yı ziyaret etmek için isteklidir.

- Eu estou ansioso para conhecer os seus pais.
- Eu estou ansiosa para conhecer os seus pais.

Ebeveynlerinle tanışmayı dört gözle bekliyorum.

Quero conhecer a sua irmã mais velha.

Ablanla tanışmak istiyorum.

Eu não gosto de conhecer gente nova.

- Yeni insanlarla karşılaşmaktan hoşlanmıyorum.
- Yeni insanlarla tanışmaktan hoşlanmıyorum.

Algum dia gostaria de conhecer o Tomás.

Ben bir ara Tom'la tanışmak istiyorum.

Eu realmente quero conhecer o Tom melhor.

Ben gerçekten Tom'u daha iyi tanımak istiyorum.

Mal posso esperar para conhecer essa menina.

Bu kızla tanışmak için sabırsızlanıyorum.

- Prazer em te conhecer.
- Prazer.
- Muito prazer.

- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Çok memnun oldum.

É raro conhecer pessoas legais como você.

Sizin gibi hoş insanlara rastlamak enderdir.

Eu quero conhecer pessoas e me divertir.

İnsanlarla görüşmek ve eğlenmek istiyorum.

Acabo de conhecer um rapaz chamado Tom.

Ben az önce Tom adında bir çocukla tanıştım.

Você tem de conhecer os meus filhos.

Sen benim çocuklarımla tanışmak zorundasın.

Estou realmente ansioso em conhecer o Tom.

Tom'la tanışmaya gerçekten can atıyorum.

Não vejo a hora de conhecer Tom.

Tom'la tanışmak için sabırsızlanıyorum.

É uma grande honra te conhecer finalmente.

Sonunda sizinle tanışmak büyük bir onur.

Eu queria te conhecer há muito tempo.

Ben uzun bir süredir sizinle tanışmak istiyordum.

O Tom fingia não conhecer a Mary.

Tom Mary'nin kim olduğunu bilmiyormuş gibi davrandı.

Antes de conhecer Maria, ele bebia bastante.

Tom Mary ile tanışmadan önce, çok içerdi.

- Prazer em te conhecer.
- Prazer.
- Prazer em conhecê-lo.
- Prazer em conhecê-la.
- Prazer em lhe conhecer.

Tanıştığımıza memnun oldum.

Pra começar, você precisa conhecer a si mesmo.

Öncelikle, kendinizi tanımalısınız.

Ela parece conhecer a arte de escrever cartas.

O, mektup yazma sanatını biliyor gibi görünüyor.

Meu nome é Cyril. Prazer em te conhecer.

Adım Cyril. Tanıştığıma memnun oldum.

- Prazer em te conhecer.
- Prazer em conhecê-lo.

- Tanıştığımıza memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma memnun oldum.
- Seninle tanıştığıma çok memnun oldum.

Meu maior desejo era conhecer meu pai biológico.

En büyük arzum biyolojik babamla tanışmaktı.

Todos nós devemos conhecer as regras de trânsito.

- Hepimiz trafik kurallarını bilmeliyiz.
- Hepimizin trafik kurallarını bilmesi gerekiyor.

Ainda estamos começando a conhecer uns aos outros.

Biz hâlâ birbirimizi tanıyoruz.

Tom me disse que queria conhecer a Mary.

Tom bana Mary ile tanışmak istediğini söyledi.

Todo mundo quer te conhecer. Você é famoso!

Herkes seninle tanışmak istiyor.Sen ünlüsün!

Eu quero conhecer algo sobre o seu país.

Ülkenizi tanımak istiyorum.

Vou conhecer os pais do Tom esta noite.

Bu gece Tom'un ebeveynleriyle buluşacağım.

A sabedoria não reside apenas em conhecer fatos.

Bilgelik, yalnızca gerçekleri bilmekten ibaret değildir.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer outras culturas.

Başka kültürler tanımak için İngilizce öğrenmek istiyorum.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer novas culturas.

Yeni kültürler öğrenmek için İngilizce öğrenmek istiyorum.

Tom quer conhecer o dalai-lama antes de morrer.

Tom o ölmeden önce Dalai Lama ile tanışmak istiyor.

Eu nunca me senti assim antes de te conhecer.

Seninle karşılaşmadan önce asla bu şekilde hissetmedim.

É dever de um ator conhecer o seu público.

Bir aktörün izleyicisini tanıması bir zorunluluktur.

Olá, eu sou o Taro. Prazer em conhecer-te.

Merhaba, ben Taro. Tanıştığıma memnun oldum.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer outras culturas diferentes.

Başka farklı kültürler tanımak için İngilizce öğrenmek istiyorum.

Meu sonho é conhecer um dia os Estados Unidos.

Benim hayalim bir gün Amerika Birleşik Devletleri'ni tanımak.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer os Estados Unidos.

- ABD'yi tanımak için İngilizce öğrenmek istiyorum.
- Amerika Birleşik Devletleri'ni tanımak için İngilizce öğrenmek istiyorum.

A verdade é que nunca cheguei a conhecer o Tom.

Gerçek şu ki Tom'la hiç tanışmadım bile.

Eu queria conhecer e falar com a garota da janela.

Penceredeki kızla tanışmak ve konuşmak istedim.

Gostaria de aprender Inglês para conhecer outras culturas pelo mundo.

Dünyanın dört bir yanındaki kültürler hakkında bilgi edinmek için İngilizce öğrenmek istiyorum.

A tradução nos ajuda a conhecer melhor a nossa língua-mãe.

Çeviri yapmak, bize ana dilimizi daha iyi bilmemizde yardımcı olur.

Penso que Tom tem o direito de conhecer seus pais biológicos.

Tom'un doğum ebeveynleriyle tanışma hakkı olduğunu düşünüyorum.

Ela o levou para a nossa casa para conhecer meus pais.

O, onu ebeveynlerimle tanıştırmak için bizim eve getirdi.

Quem me conhece, me conhece; quem não conhece, pode me conhecer.

Beni bilen bilir, bilmeyen nasıpse öğrenirler.

O meu sonho é poder conhecer um dia os Estados Unidos.

Benim hayalim bir gün Amerika Birleşik Devletleri'ni tanıyabilmek.

Foi preciso ir todos os dias para conhecer melhor o ambiente dele.

O ortamı daha iyi tanımak için her gün gitmem gerekti.

A melhor maneira de conhecer um país é indo lá você mesmo.

Yabancı bir ülkeyi tanımanın en iyi yolu oraya bizzat gitmektir.

- Sempre quis te conhecer.
- Sempre quis conhecê-lo.
- Sempre quis conhecê-los.

Seninle her zaman tanışmak istedim.