Examples of using "Coloca" in a sentence and their turkish translations:
- Biraz şeker ekler misiniz?
- Biraz şeker ekler misin?
- Şeker eklemiyor musun?
Hesabıma yaz.
Bu ceketi bir askıya as.
Ceketini giy.
O, kahveye çok şeker koydu.
Şu çantaları arabaya koyar mısın?
O, parasını çantaya koyar.
Pizzaya çok fazla peynir koymayın.
O her zaman kendini ön planda tutar.
Tom kahvesine nadiren şeker koyar.
posasını ve çekirdeğini havada yere bırakır
Tom her zaman torpido gözünde bir harita tutar.
Tom'un anahtarlarını nereye koyduğunu biliyor musun?
Çöpü çıkaran kişi ben değilim.
Yeni bir aile içinse gece farklı bir engel teşkil ediyor.
Lütfen fatura ekleyiniz.
Oğlunu ne zaman yatırırsın?
Ralph Waldo Emerson'ın onu söylediği gibi, "dil fosil şiiridir".
Bu kamyon buzu eritmek için yola tuz koyar.
Tom yemeklerinde tuz kullanmaz.
Bu ilacı çocukların alamayacağı bir yere koy.
Kocası onun onun önüne koyduğu her şeyi yer.
Bulaşıkları lavaboya koyar mısınız?
Çok fazla biber koydun.
İnsanı evrenin merkezine koyan Leonardo'nun yaptığı Vitruvius Adamı Çizimi
Parayı bankaya yatırın.
Silahı masanın üzerine koy.
Kitabı üst rafa koy.
Kitabı alt rafa koy.
Masanın üzerine koy.
Gerçek bir programcı yatmadan önce komodine iki bardak koyar: biri gece boyunca içmek için su dolu ve susamayacağı ihtimaline karşın diğeri boş.
Lütfen kitabı rafa koy.
Kitabı masanın üzerine koyun.