Examples of using "Coelho" in a sentence and their turkish translations:
O kötü bir tavşandı.
Köpek tavşanı kovaladı.
Tom korkmuş bir tavşan gibi koştu.
Tom tavşanı yakalamaya çalıştı.
Tavşan havucu yiyor.
Bir sürü çocuk tavşanı kovaladı.
Ormanda bir tavşan gördüm.
O, bir tavşan kadar ürkek.
Tavşanın kulağı kanıyor.
Bir tavşana evcil hayvan olarak bakıyorum.
Tavşan ağacın arkasına saklandı.
Tavşan, köpeğin üstünden atladı.
Tavşan neden paskalya için bir semboldür.
Luís Coelho caddesi Augusta caddesi ile kesişir.
Tom arka bahçesinde bir tavşan gördü.
Gelecek yıl tavşan yılı.
"Ne oldu?" küçük beyaz tavşan sordu.
Eğer tavşanlar yumurtlamıyorlarsa neden Paskalya'nın simgesiler?
Bir tavşanın uzun kulakları ve kısa bir kuyruğu var.
Uzun uzun zaman önce, bir maymun, bir tilki ve bir tavşan birlikte mutlu şekilde yaşadılar.
Bir tavşan gibi yüz yıl yaşamaktansa, bir kaplan gibi bir gün yaşa.
Bir bit yeniği var.