Examples of using "Carregar" in a sentence and their turkish translations:
bir şeyi taşıyabiliyorlar
Cep telefonumu şarj etmem gerekir.
Onu taşıyayım.
Valizini taşıyayım.
Tom'un onu taşımasına izin ver.
Çantayı sadece siz taşıyabilirsiniz.
Bu bavulu tek başıma taşıyamıyorum.
Tom pili şarj etmek zorundaydı.
Tom ve ben Mary'yi taşımaya çalıştık.
Seni kollarımda taşıyabilirim.
Seni kollarımda taşıyabilir miyim?
Benim için çantalarımı taşır mısın?
Piyanoyu tek başına kaldıramazsın.
Bagajı taşımam için yardım etti.
Bu bölgede bir silah taşımak zorundasın.
yiyecek taşıdım, içine yiyecek koyup ağaçlara astım.
Bu kutu taşıyamayacağım kadar çok ağır.
Lütfen çantanı taşıyayım.
Tom sizin için bu bavulları taşıyacak.
Bu web sitesinin yüklemesi neden bu kadar uzun sürüyor?
Tom'un kamyonu yüklememe yardımcı olacağını umuyordum.
Tom ve arkadaşları piyanoyu taşmama yardım etti.
Doktor, babamın ağır şeyler taşımasına müsaade etmedi.
Bu bavulu taşımama yardım eder misiniz?
Bu alışveriş çantasını benim için taşıyabilir misin?
Bu elektronik sözlük hakkında iyi şey taşımasının kolay olmasıdır.
fakat eski mısırlıların kullandığı harç milyonlarca ton ağırlığı bile taşıyabiliyor