Examples of using "Uszy" in a sentence and their turkish translations:
Onlar kulaklarını yıkadı.
Yerin kulağı var.
Duvarların kulakları vardır.
O, kulaklarını deldirdi.
İyi kulaklarım var.
Tavşanların büyük kulakları vardır.
O sadece kulaklarını deldirdi.
O gırtlağına kadar borçludur.
O, Mary'ye sırılsıklam âşık.
Duvarların kulakları vardır, kapıların gözleri vardır.
Eşeğin neden böyle uzun kulakları var?
Sana yürekten âşığım.
Aşırı büyük kulaklarıyla kovuğun içindeki titreşimleri dinler.
Tavşanların uzun kulakları ve kısa kuyrukları vardır.
Tamamen ve tam anlamıyla sana âşığım.
Dışarıda hava soğuk olduğunda kulaklarını kapatan bir şapka giymelisin.