Examples of using "Skorzystać" in a sentence and their turkish translations:
Her fırsattan yararlanın.
Telefonunu kullanabilir miyim?
Banyonu kullanabilir miyim?
Affedersiniz fakat telefonu kullanabilir miyim?
Telefonu kullanabilir miyim?
Ben tuvaletinizi kullanabilir miyim, lütfen?
Biraz tavsiye kullanabilirim.
Yardımını kullanabilirim.
Telefonunu kullanabilir miyim?
Ben bu telefonu kullanabilir miyim?
Asansörü kullanabilir miyiz?
- Onun kütüphanesini kullanabilirsin.
- Onun kütüphanesini kullanabilirsiniz.
- Bu arabayı kullanabilirsin.
- Bu arabayı kullanmakta özgürsün.
Kurşun kalemini kullanabilir miyim?
Tom bu fırsattan yararlanmalı.
Bu bilgisayarı kullanmak için bir şifreye ihtiyacımız var.
Telefonunu kullanabilir miyim?
Sözlüğün var, değil mi? Onu kullanabilir miyim?
Telefonunuzu kullanabilir miyim? - Elbette
"Sözlüğünü kullanabilir miyim?" "Tabii. Al bakalım.
Bu asansör çalışmıyor. Lütfen merdivenleri kullanın.
...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.
Telefonu kullanabilip kullanamayacağını sordu, bu yüzden ona izin verdim.
Bu bilgisayarı kullanmak isterseniz lütfen hemen bana bildirin.
Ona kullanmamasını söylemesine rağmen, Tom Mary'nin bilgisayarını kullanmaya karar verdi.