Examples of using "Okazji" in a sentence and their turkish translations:
Her fırsattan yararlanın.
Bu, kaçırılmayacak kadar iyi bir fırsat.
- İyi ki doğdun!
- Doğum günün kutlu olsun!
Bu arada, o nerede oturuyor?
Ne yazık ki kaleyi görme şansım yoktu.
Tom bu fırsattan yararlanmalı.
bunlarla ağzını kontrol edeceğim bu arada,
Aklıma gelmişken, hiç Hokkaido'ya gittin mi?
Bu arada, adresiniz nedir?
Fırsatını bulduğunda bu filmi izlemelisin.
Tom ve ben konuşmak için bir şans yakalayamadık.
İtalyan yemeği yeme fırsatını asla kaçırmam.
...midesini doldurma fırsatına karşı koyamıyor.
Anneler Günü'nde anneme 19 çiçek verdim.
böyle bir şey yapmaları için para teklif ediliyor, onlar da bu fırsatı değerlendiriyorlar.
Seni tebrik etmek için bir şansım olmadı.
Partinden ne kadar zevk aldığımı söyleme fırsatım olmadı.
Fırsat bulur bulmaz, bir ziyarete geleceğim.