Examples of using "Rana" in a sentence and their turkish translations:
Sabahtan beri yağmur yağıyor.
Bu sabahtan beri elektrik kesik.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
- Her sabah o gazete okur.
Bu sabahtan beri hafif bir ateşim var.
Son yara ölümcüldü.
Sabahları hep banyo yaparım.
- O, her sabah gazete okur.
- Her sabah gazete okur.
Bu kesik kötü. Derin bir kesik.
O, sabahtan beri piyano çalışmaktadır.
Bu, sabaha kadar bekleyemez.
Neden sabaha kadar beklemiyorsun?
Dün sabahtan beri bir şey yemedim.
Bu sabahtan beri tenis oynuyor.
Yarın sabaha kadar karar vermeliyiz
Bütün gece boyunca kutlama yaptık.
Ölüm nedeni bir kurşun yarası gibi görünüyor.
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak
Görevimiz bu acımasız iklime karşı sabaha kadar hayatta kalmak,
Bu raporu bu sabahtan beri yazıyorum, fakat ben sadece yolu yarıladım.
- Bu sabah erken saatlerden beri yemek yemediğimden dolayı oldukça açım.
- Sabahın erken saatlerinden beri yemek yemediğim için ben oldukça açım.
Bütün gün hiçbir şey yolunda gitmedi.