Examples of using "Piękną" in a sentence and their turkish translations:
Güzel bir ailen var.
Sen güzel bir kadınsın.
Keşke güzel bir kız arkadaşım olsa.
Shinya güzel bir kız ile evlendi.
Sen böyle güzel bir kadınsın.
Sen güzel bir genç kadınsın.
Sen güzel bir kadın oldun.
Sen güzel bir gelin olacaksın.
Ixtli'nin güzel bir yüzü var.
Dünya güzel bir gezegendir.
Tom'un güzel bir karısı var.
Onun üzerinde güzel bir elbisesi vardı.
Ne kadar da güzel bir gül bu.
- Estonyalı güzel bir bayanla evleneceğim.
- Estonyalı güzel bir kadınla evleneceğim.
O çirkin adamın güzel bir karısı var.
Bütün hafta güzel hava yaşadık.
Yaz tatilinde güzel bir kadınla tanıştım.
Mary güzel bir kırmızı elbise giyiyor.
Tom'un güzel bir kızla konuştuğunu gördüm.
Bozhena oldukça sarışın; o bizim okuldaki en güzel kızdır.
Onun çok güzel bir yüzü var.
Güzel bir bayanı öperken güvenle araba sürebilen bir sürücü öpücüğe hak ettiği ilgiyi vermiyordur.