Examples of using "Ochoty" in a sentence and their turkish translations:
Dans etmek istemiyorum.
Canım sana yardım etmek istemiyor.
Benim daha fazla şeker yeme isteğim yok.
Artık onların canı oynamak istemiyordu.
Tom'un canı yemek pişirmek istemiyor.
Tom Mary ile çıkmak istemiyordu.
Canım bu gece dışarı çıkmak istemiyor.
Bu gece canım dışarı çıkmak istemiyor.
Tom'un canı neden gittiğini herkese söylemek istemiyordu.
Bu gece canım hiç çalışmak istemiyor.
Bugün canım sigara içmek istemiyor.
Korkarım ki seni hayal kırıklığına uğratmak zorunda kalacağım. Canım bu tartışmaya katılmak istemiyor
- Şu an canım bir şey yemek istemiyor.
- Şimdi canım bir şey yemek istemiyor.