Examples of using "Mieli" in a sentence and their turkish translations:
Çok sert polisleri vardı.
Bazılarının şansı yaver gitmiş.
- Onlar haklıydı.
- Haklıydılar.
Onların birkaç tane vardı.
Bir oğlumuz olacak.
Herkes iyi bir yıl geçirdi.
Onların ne tür silahları var?
Onların sadece bir çocuğu vardı.
Onların Meclis'te çoğunluğu vardı.
Yarın misafirlerimiz olacak.
Eğleniyorlardı.
Onlar umursamayacak.
Erkeklerin kadınlardan fazla avantajı yoktu.
Aynı yatağı ve evi paylaşacaktık,
Artık onların canı oynamak istemiyordu.
Ailemin çok parası yoktu.
Savaştan sonra İngiltere'nin birçok kolonisi vardı.
her bir kıdemli liderin görsel nitelikteki çöp adamları.
Sami ve Layla'nın iş görüşmesi vardı.
bir yılda yüzde beş daha fazla koroner plak rahatsızlığı yaşadılar
Hayır. IMF ile hiçbir hesabımız yok.
Kanatlarımız olsaydı, aya uçabilir miydik?
- Onlar hızlı hızlı soluyorlardı.
- Nefes nefese kalmışlardı.
- Soluk soluğa kalmışlardı.
- Nefes nefeseydiler.
Sınıf bu soru konusunda bölündü.
"Şanslıysak belki bir gün" diye bir şey yok.
Görevliler şanslıydı, bu seferlik silah sesi onu korkutup kaçırmaya yetti.
Sınava giren öğrencilerin en büyük engeli on dördüncü sorundu.
Eğer biraz daha fazla paramız olsa daha büyük bir eve taşınırız.
Tom ve Mary'nin bu sabah köpeklerini veterinere götürmeleri gerekiyordu.
Bizr zamanlar, üç çok güzel kızı olan bir kral ve kraliçe yaşardı.