Examples of using "Mama" in a sentence and their turkish translations:
Anne bağırdı.
Annem pasta yapıyor.
Anne çok iyi gidiyordu,
Annem masayı hazırladı.
Annem az önce alışverişe çıktı.
Annem her zaman haklıdır.
Annem bir avukattır.
Senin annen beni öldürecek.
Ve senin annen de.
Anne bana bir mesaj bıraktı.
Annem bir alkolik.
Annem iş başında.
Annem nerede?
Annem süpermarkete gitti.
Annen bok yiyor.
- Anne her zaman sabahları erken kalkar.
- Annem her zaman sabahleyin erken kalkar.
Annem bana bir kazak yaptı.
Bütün elbiselerimi anneme yıkattım.
Annem her sabah erken kalkar.
Annem odama girdi.
Annem bana bir mesaj bıraktı.
Annem diyette.
Onun annesi hastanede.
Annem harika bir kadındı.
Cookie'nin annesi kanserden öldü.
Annem babamdan daha yaşlı.
Bizim annemiz bize bir köpek yavrusu satın aldı.
Annem yataktan kalkmak gerektiğini söylüyor.
Annem her gün çamaşır yıkar.
Annem her zaman endişelenir.
Annem bana birkaç pastel boya aldı.
- Anne ve babamın her ikisi de işe gittiler.
- Hem annem hem de babam işe gittiler.
Lilah’ın annesi kaya tırmanışına gidiyor
Annem benim için bir kazak yaptı.
- Annem ve babam çok sinirlidir.
- Annem ve babam çok gerginler.
Annem bana nasıl "osechi" yapılacağını öğretti.
Annem bana beyaz bir elbise yaptı.
Annen evde mi?
Annem komşularımızı çok fazla sevmez.
Annem bulaşıkları yıkıyor gibi görünüyor.
Onun annesi gençken öldü.
Babam ve annem pazara gittiler.
Annen evde mi?
Annemin duşta şarkı söylediğini duydum.
Annem işten eve gelirken günlük alışverişini yapar.
Annem küçük erkek kardeşime sarı bir şemsiye aldı.
Annemizin yemek artıklarıyla akşam yemeği yapmaktan başka seçeneği yoktu.
Birkaç ay sonra anneyle konuşma fırsatı bulduk.
- Annen nerede?
- Annem nerede?
- Anne nerede?
Yangın başladığında annem tesadüfen oradaydı.
Annem, babamdan iki yaş küçük.
Annem bahçeye çiçek ekmekle meşgul.
Annem sık sık benimle gurur duyduğunu söyledi.
Annem İngilizceyi pek iyi konuşmaz.
O, saçını kestirmek istedi ama annesi ona izin vermedi.
Annem her öğleden sonra bir şekerleme yapar.
Annemin bir şarkı söylediğini asla duymadım.
Annem çok iyi golf oynayabilir.
- Bu benim annemdir.
- Bu benim annem.
Mary annesine benziyor ama farklı bir kişiliğe sahip.
Annem ailemde herkesten daha erken kalkar.
Annem çocukluğumda bana her gün havuç yedirirdi.
Ben dansa giderken annem bebekle ilgilenecek.
Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.
Annem hasta olduğu için konsere gidemedim.