Examples of using "Płakała" in a sentence and their turkish translations:
- O, ağlıyordu.
- O ağlıyordu.
Anne bağırdı.
Anne bağırdı.
O ağladı.
O için için ağladı.
O acı acı ağladı
Bütün gece ağladı.
O, sürekli olarak ağlamayı sürdürdü.
O, dün gece ağlıyordu.
O ağladı ve ağladı ama hiç kimse onu avutmak için gelmedi.
Onun ağladığını unutmaya çalıştım.
- O, odasında ağlıyordu.
- Odasında ağlıyordu.
Güller soldu ve Ania çok ağladı.
Tom Mary'nin ağladığını söyleyebilir.
Tom'un ağladığını söyleyebilirim.