Examples of using "Mówiłem" in a sentence and their turkish translations:
Sana onu söyledim.
Ben müzik hakkında konuştum.
Sana zaten söyledim.
Ben kalpten konuştum.
İngilizce konuşmuyordum.
Zaten hayır dedim.
- Kesinlikle bunu sana söyledim!
- Kesinlikle bunu size söyledim!
Aynı cinsten bir şey söylemedim.
Ben senin hakkında konuşmuyordum.
Tom'a her şeyi söylerdim.
Bunu size daha önce söylemedim mi?
Bildiğimi zaten sana söyledim.
Sana onu yüz kez söyledim.
Bunun bir sahtekarlık olduğunu sana söyledim.
Onun bir risk olduğunu sana söylemiştim.
Onu yapacağımı sana söyledim.
Bizi nerede karşılayacağını sana söyledim.
Sana zaten bundan bahsettim.
Yemek için tamam olmadığını söylemedim.
Sana ilgilenmediğimi söyledim.
Boston'da yaşadığımı söylemedim.
Sana meşgul olduğumu zaten söyledim.
- Sana bu gömlekten hoşlanmadığımı söylemiştim.
- Sana bu gömleği beğenmediğimi söylemiştim.
- Sana bu gömlekten nefret ettiğimi söylemiştim.
Çok erken olduğunu sana söyledim.
Bunu yapabileceğimi sana söyledim.
Şimdikinden daha iyi Fransızca konuşabiliyordum.
Herkes tarafından duyulmak için yeterince yüksek sesle konuştum.
Zaten ona bunu bin kere söyledim.
Tom bahsettiğim kişidir.
Bunu istemediğimi sana söyledim.
Tom'a güvenilmemesi gerektiğini sana söyledim.
Hayır, konuştuğum sen değildin.
özellikle de az önce bahsettiğim uykunun derin evresi.
Ben giysiler hakkında konuşuyordum.
Bu dün gece sana bahsettiğim kadın.
Bir iş bulduğumu sana söyledim mi?
Onun burada olmadığını size zaten söyledim.
Sen tekrar alkol mü içtin? Sana içmemeni söylemiştim!
Bunun ilginç olacağını sana söyledim.
- Sana söyledim, Tom benim arkadaşım değil.
- Sana Tom'un benim arkadaşım olmadığını söyledim.
- Sana dedim, Tom benim arkadaşım değil.
Onu nasıl yapacağımı bilmediğimi zaten söyledim.
Önce annene sorman gerektiğini sana daha önce söyledim.
İşte sana bahsettiğim gazeteciler grubu.
Endişelenmeyin. Size her şeyin iyi olacağını söyledim.
Sana konserin sıkıcı olacağını söyledim. Niçin beni dinlemedin?
Sana buraya daha erken gelmemiz gerektiğini söyledim. Şimdi oturmak için hiç yer kalmadı.
Büyükannenin ilk adını hatırlıyor musun? - Hayır, ona her zaman sadece nine derdim.
Daha önce söylediğim gibi seçeneğim yoktu.
Çocuklara sessiz olmalarını söyledim, fakat onlar gürültülü olmaya devam ettiler.