Examples of using "Każde" in a sentence and their turkish translations:
Dünya'nın tüm habitatlarında...
Onlar ayrı ayrı ödediler.
Her elma kırmızıdır.
İki gözü de mesafeyi ayrı ayrı ölçümlüyor.
Herhangi bir çocuk bunu yapabilir.
O her kelimeyi dikkatle seçti.
Her çocuk elmayı sevmez.
Burada yaşayan her canlı olacak.
Artık ekstra her vücudun sıcaklığı hoş karşılanıyor.
O her zaman öğretmeninin söylediği her şeyi not alır.
Bu kitaptaki her cümle önemlidir.
Her ağaç yılda sadece birkaç gün meyve verir.
Her çocuk gibi, bir ailenin neye benzediğini öğrendim.
Bunun anlamı bir dış gezegenin her iki yörüngesi için
- Bütün atlar hayvandır ama bütün hayvanlar at değildir.
- Tüm atlar hayvandır ama tüm hayvanlar at değildir.
Konuşmasında vurguladığı her ifadeyi not aldım.
Her çocuğun aynı eğitim fırsatlarına sahip olması zorunludur.
Çin halkının bir alfabesi yok. Onlar her kelime için farklı bir sembole sahipler.
Kişisel deneyimlerimden, onunla tartışmanın ağzında kötü bir tat bırakacağını biliyorum.
Dünya'daki her yaratığın geceden sağ çıkmanın bir yolunu bulması gerekir. GÜN BATIMINDAN ŞAFAĞA
her ufak davranışı, her türün ne yaptığını ve nasıl etkileşim kurduklarını anlayabilmek için yapılması gereken çok şey var.