Examples of using "Czerwone" in a sentence and their turkish translations:
Elma kırmızı.
Elmalar kırmızıdır.
Güneş kırmızıdır.
- Kirazlar kırmızıdır.
- Kirazlar kırmızı renklidir.
Gök kırmızıydı.
Ben kırmızı gülleri severim.
Kırmızı şarap, lütfen.
Bazıları kırmızı ve diğerleri beyazdır.
Kırmızı eti çok severim.
Ben kırmızı ayakkabıları istedim.
İki kırmızı balığım var.
Evet, elma kırmızı.
Her elma kırmızıdır.
Tom kırmızı şarap içiyor.
Işık kırmızıya döndü.
O kırmızı pantolon giymişti.
Trafik ışığı kırmızıya döndü.
Bu elma çok kırmızı.
Güneşli bir akşamda ise kırmızı.
Harita üzerindeki kırmızı daireler okulları gösterir.
Kırmızı şarap etle iyi gider.
Bu kırmızı.
Ateşin var mı? Yanakların kırmızıdır.
- Sen beyaz şarabı mı kırmızı şarabı mı tercih edersin?
- Beyaz mı, yoksa kırmızı şarap mı tercih edersin?
Tom'un vücudunun her yerinde kırmızı lekeler var.
Kırmızı şarap etle birlikte beyazdan daha iyidir.
İki saat önce bu masada iki tane kırmızı şapka vardı.